İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Ün isminin anlamı: 1. Yüksek ses, ses. 2. Şöhret, şan. Ün ismi Türkçe kökenli bir Erkek ismidir.
Ün İsminin Anlamı Nedir? Ün İsminin AnaliziFarise: 1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili.
Heves: 1. Arzu, istek. 2. Gelip geçici istek.
Alapınar: Henüz tam olgunlaşmamış genç kız.
Gülsinem: "Gül gibi güzel olan sevgilim" anlanmında kullanılan bir ad.
Gülrenk: Gül renkli, pembe.
Aishah: Hayat
Zelia: ciddiyetle
Sunu: 1. Armağan, hediye. 2. Sunulan, takdim edilen şey. 3. Geline verilen armağan.
Thaisa: Perikles
Zenobe: Zeus doğdu
Çılga: 1 - Giresun yöresinde "küçük ark, su yolu" anlamındadır. 2 - Sivas yöresinde "tarla, bağ ve yoncalık gibi yerlerin kenarındaki ince yol" anlamındadır. 3 - Çankırı yöresinde "yemeni üzerine bağlanan ince kumaş parçası" anlamındadır. 4 - Kırgızca’da "iplik iplik akan akarsu" anlamındadır.
Judit: kadın
Aya: Kibar hanım, hanımefendi.
Halile: Nikâhlı kadın, karı, eş.
Gülfeda: Kendini feda eden güzel.
Mikaila: Hangi
Ümame: Peygamber efendimizin torununun ismi.
Atara: Taç, mübarek
Mada: Mathilda
Arena: bir aziz
Dürefşan: 1. İnci serpen. 2. İnci gibi söz söyleyeni
Eulalie: West-Brabant adı
Neşve: Sevinç, mutluluk. - bk. Neşe
Kayan: 1. Akarsu, sel. 2. Yassı, düz, kat kat oluşmuş taşlar.
Mehek: Tatlı, hoş bir koku
Gülce: Gül gibi, güle benzeyen.
Gulnara: Nar Çiçeği
Bade: aşk kutsal sevgi, farsca icki demektir
Lorican: Can ninni
Şamile: İçine alan, kapsayan.
Ayzıt: Eski Türklerde güzellik, iffet, doğum tanrıçasının adı.
Aruba: kocası seviyor
Tuti: 1. Papağan. 2. Konuşmayı seven, konuşkan.
Aysel: Ay gibi parlak ve güzel
Beşgül: Beş tane gül.
Thera: Hasat çalışan kadın
Selin: Orta Asya’da yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bir bitki’nin adıdır.
Duha: Kuşluk vakti. Duha Suresi – Kur’an-ı Kerim’de 93. surenin ismi.
Amine: 1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Yüreğinde korku olmayan, korkusuz. bk. Emine
Gülkız: Gül gibi güzel kız.
Ismaela: Tanrı duyacak
Mihran: Nehir. Mihran, Pakistan;’ın Sindh eyaletinde bir Nehri’nin adıdır. “Güneşle ilgili” anlamına geldiğini düşünüyoruz (Ermenice). NOT: İsmin Ermenice anlamını yaptığımız araştırmalara rağmen tam olarak tespit edemedik. İsmin Ermenice anlamı hakkında bilgi sahibi olanlar yorum yaparak bizi bilgilendirebilir.
Sevdakâr: Sevdalı, âşık.
Avigail: Sevinç verir
Feri: Asılla ilgili olmayıp ikinci derecede olan, ayrıntılı.
Aykönül: Güzel gönüllü. bk. Aygönül
Saima: Açlık Kadın
Şengönül: Gönlü şen, sevinçli, mutlu kimse.
Awilda: Vahşi, yabani
Talibe: İsteyen, istekli.
Gulan: Yılın beşinci ayı, Mayıs
Sanam: Sevgili, Mistress
Bithron: bölünmeler
Hafsa: Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (A.S.M.) zevcelerinden biri ve Hz. Ömer’in (R.A.) kızı.
Sarıçiçek: Sarı renkli çiçek.
Zamire: 1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır.
Özgülüm: "Gerçekten gül gibi güzel olanım" anlamında kullanılan bir ad.
Shamed: aşınma yok
Bilgiser: "Bilgi ortaya koy" anlamında kullanılan bir ad.
Gülbadem: Badem gözlü güzel.
Esme: Hava bir yönden bir yöne akması, rüzgâr olma. Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar verme.
Şehriyâr: Padişah, hükümdar.
Hakupha: ağız bir emir
Alysa: Princes
Alara: Al + ara. Al=Kırmızı, ara=bezeyen, süsleyen , Kırmızı süs anlamında bir tamlama
Hıraman: Salına salına, naz ve eda ile yürüyen.
Ayımbet: "Ay yüzlüm, sevgilim" anlamında kullanılan bir ad.
Bedihe: 1. Başlangıç. 2. Güzel söz.
Lemiye: Parlayan, ışıldayan.
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili.
Ayımşa: "Benim küçük ayım, güzelim" anlamında kullanılan bir ad.
Şeydagül: Sevgisi dolayısıyla çılgına dönmüş güzel.
Ahra: Daha layık, münasip, uygun.
Cedide: 1. Yeni, kullanılmamış. 2. Pek az zamandan beri bilenen veya mevcut olan.
Gözde: Göze girmiş, birince sevilip beğenilen
Galibe: Üstün gelen, yenen, önde gelen.
Dinah: Sağ, suçlama ücretsiz, yargı
Seylâp: Sel, sel suyu, taşkın.
Dilşikar: Gönül avlayan.
İfakat: Hastalıktan kalkma, iyileşme, kurtulma, onma.
Aliza: Coşkun
Azalia: Jehovah tarafından bağışladı
Vechiye: Yüze ait, yüzle ilgili.
Ayşedudu: Huzur içinde yaşayan kardeş.
Mehdiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren.
Toprak: Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Ülke, memleket. İşlenmiş arazi.
Sincan: 1. Gülgillerden, Doğu Anadolu Bölgesinde yetişen, kırmızı veya kan kırmızısı renkte çiçekleri olan çok yıllık kokulu bir bitki. 2. Uygur Özerk Bölgesinin Çince´deki adı.
Dize: Şiirin satırlarından her biri, mısra. Renk (Farsça).
Ruhsar: Yanak, yüz, çehre
Avzer: Parlak, süs.
Kamertab: 1. Aydınlık, ışık. 2. Ay ışığı, mehtap.
Balın: Sevgili, sevilen.
Mallalai: Temiz Görüntü
Çimnaz: Çok nazlı.
Mara: düzgün temiz
Evda: Kursağının tüyleri beyaz olan güvercin. Yaban faresi.
Anakadın: Anne olmuş kadın.
Andaç: Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra
Zinet: Süs, bezek.
Veysi: Yoksul, muhtaç.
Yurtal: bk. Yurdal
Güngöze: Işıklı kaynak.
Nurbay: Nurlu, aydınlık kimse.
Oğuztan: Güçlü kuvvetli, iyi yürekli kimse.
Arca: 1. Temiz. 2. Namuslu.
Özek: 1. Güç. 2. Çalışkan. 3. Küçük dere. 4. Ağacın, bitkinin içi, özü. 5. Bitki filizi. 6. Bir şeyin ortası. 7. Sel yarıntısı.
Selâh: 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Barış. 3. Dine olan bağlılık. - bk. Salâh
Tuz: Güzellik, şirinlik.
Avitul: Çiğ babası
Bayık: 1. Doğru, gerçek (söz). 2. Açık, belli.
Jancsi: Yahve hediye
Namık: Yazar, yazan kişi
Topak: Yuvarlak.
Cihanşah: Dünyanın şahı, hükümdarı.
Çeviker: Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse.
Onurlu: Onurlu, şerefli kimse.
Cyrillus: Lord
Giova: Tanrı'nın lütfu
Ökten: 1. Akıllı, bilgili. 2. Kahraman, cesur.
Seyithan: İleri gelen hükümdar.
Kefeştatayyuş: Eshab-ı Kehf´den - 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar.Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Kefeştatayyuş, bu 7 kişiden biridir.
Koçtürk: Güçlü, kuvvetli Türk.
Yaron: Şan
Okcan: Canlı, hareketli, canı tez.
Sadun: Yıldız bilimine göre, uğurlu olan
Erinçer: Huzur veren kimse.
Label: aslan
Saltukalp: Özgür yiğit.
Aviya: Babam Lord
Boransü: Fırtına gibi asker.
Börübars: Güçlü, kuvvetli kimse.
Tör: 1. Ön, orun, şeref yeri. 2. Evin veya odanın en önemli, en iyi yeri. 3. Evde veya odada saygıdeğer kişilerin oturduğu başköşe.
Seyfettin: Dinin kılıcı, dinin askeri.
Adrastos: kaçmaya meyilli değil
İsa: Hristiyanlığın kurucusu peygamber
Antilochus: Nestor oğlu
Erben: "Ben yiğit ve cesurum" anlamında kullanılan bir ad.
Anschel: Sevindim / mutlu, Mutlu, mutlu, mübarek, mutlu
Baytekin: Zengin prens, şehzade.
Tanbay: Şafak gibi aydınlık insan.
Zaik: Tadıcı, tadan, tat alan.
Mger: Güneşli
Tanbolat: Şafak gibi aydınlık, güçlü insan
Omurtak: Küçük kartal.
Durusoy: Soylu, temiz aileden gelen kimse.
İhlas: 1. Temiz, doğru sevgi. 2. Gönülden gelen dostluk, içtenlik, bağlılık.
Rashad: Olgunluk
Muhlis: İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
Atatürk: 1. Türklerin atası. 2. Büyük kurtarıcı Gazi Mustafa Kemal Paşa´ya 1934 yılında yasayla verilmiş soyadı.
Bulgubay: Anlayışlı zengin.
İlkan: "Öncelikle an, hatırla" anlamında kullanılan bir ad.
Eğrek: 1. Dede Korkut´ta Serek´in kardeşi. 2. Dinlenme yeri.
Renas: Yol bilen, rehber. NOT: Mehmed Uzun’un “Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık” kitabında Kevok’a dağlarda rehberlik eden, yol bilen kahraman.
Eliyahu: RAB benim Tanrı
Öründü: Seçkin, seçilmiş, beğenilen.
Dalan: 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.
Karık: 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Çetinöz: Sert, inatçı kimse.
Yehiel: Tanrı yaşıyor
Vasyl: Muhteşem
Candost: gercek arkadaş ve dostluk
Öntaş: Güçlü, lider olan kimse.
Ortan: Ateş renginde kızıl tan.
Japheth: Yaygın
Ahimelech: Kral benim kardeşim
Kubat: Kaba, şişman, biçimsiz.
Ancı: Avcı.
Ufuktan: Ufuk ve tan.
Cemhan: Toplayan, bir araya getiren hükümdar. Büyük imparator, büyük hükümdar. İki ismin bir araya gelmesi. Bkz: Cem ve Han.
Aku: Kim övdü
Uzziel: Tanrı güç, gücü
Mefhar: 1. Övünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
Arimathea: Rabbine ölü bir aslan
Koytak: Rüzgâr almayan çukur yer.
Erbatur: Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse.
Yıldırer: Parlak, ışık saçan kimse.
Türkyılmaz: Azimli, yılmayan Türk.
Ferhun: 1. Güçlü, şanlı soydan gelen kimse. 2. Sevinçli.
Danışman: 1. Bilgili ve düşüncesinden yararlanmak için danışılan kimse. 2. Bilgin.
Bahti: 1. Bahtla, kaderle ilgili olan. 2. Bazı divan şairlerinin ortak mahlası.
Toros: Anadolu´nun güney kesiminde Akdeniz kıyıları boyunca uzanan sıradağ.
Mülayim: Uygun. Yumuşak huylu, sakin kimse.
Otamış: İyileştiren, sağaltan.
Cristophe: christ hamiline
Umak: Amaç, istek.
Yağızboğa: Güçlü, esmer kimse.
Lippi: Atların sevgilisi
Şenalp: Neşeli, canlı yiğit.
Özşan: Özü şanlı olan kimse.
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Sarpkoç: Güçlü, kuvvetli kimse.
Tokdemir: Demir gibi sağlam ve güçlü olan kimse.
Varazadat: Evrenin armağanı
Erişkin: Olgun, gelişmiş, büyümesi sona ermiş kimse.
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Gafar: Akım
Tek: 1. Biricik, eşi olmayan. 2. Sessiz, hareketsiz, uslu.