İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Türkiye isminin anlamı: Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke. Türkiye ismi Türkçe kökenli bir Kız ismidir.
Türkiye İsminin Anlamı Nedir? Türkiye İsminin AnaliziVasfiye: Nitelikli.
Ramiye: Fırlatan, atan.
Sudiye: Yararlı, faydalı, kazançlı.
Nasiye: Unutan, unutmuş olan.
Asliye: 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Kudsiye: Kutsal.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Kutbiye: Kutupla ilgili, kutba ilişkin.
Adeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlik, yardımseverlik.
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Resmiye: 1. Devlet tarafından veya devlet adına olan. 2. Alayla, törenle olan. 3. Ciddi.
Mariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Hilmiye: Yumuşak huylu, ince nazik kimse.(Arapça)
Rahmiye: Acıyan, merhamet eden.
Sevdiye: Türkçe "sevdi" sözüne yanlış olarak Arapça dişillik eki getirilerek elde edilen bir ad.
Berkiye: Şimşek gibi, parlak.
Safiye: Katıksız, katışıksız saf
Saniye: Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi
Dürriye: İnci gibi parlayan
Türkü: Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş koşuk.
İrfaniye: İrfanla, bilgi ve kültürle ilgili.
Düriye: İnci gibi parlayan, parlak.
Kaniye: Kanaat eden, fazlasını istemeyen,kanmış,kanaatkar.
Vehbiye: Tanrı bağışı olan.
Bakiye: Artık, artan, kalan, geri kalan. Kalıntı.
Ruziye: Gündüze ait, gündüzle ilgili.
Huriye: 1. Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat. 2. Cennet kızı. 3. Sevgili. 4. Çok güzel kadın. Sözlük Anlamı: Meşin sırt çantası, dağarcık.
Ayniye: Gözle ilgili olan.
Hıfziye: 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.
Sulbiye: Birinin soyundan gelme.
Nadiye: 1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
Fehmiye: Anlayış, kavrayışla ilgili olan.
Dahiye: Hârikulâde zekâ ve yetenek sahibi. Büyük iş ve hâdise.
Samiye: Yüksek, yüce.
Edviye: İlaçlar, devâlar. Mezopotamya ve İran mutfağında kullanılan bir baharat karışımıdır.
Zatiye: Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
Maviye: Billur taşı. Mavi renkten olan, mavi renge ait.
Nabiye: Haberci, haber veren.
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili.
Tahliye: Boşaltmak. Boş bırakmak. Serbest bırakmak. Tathir etmek. Temizlemek.
Subhiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. - bk. Suphiye
Hulkiye: 1. Yaradılışla ilgili. 2. İyi yaradılışlı, iyi ahlaklı.
Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
Ganiye: 1. Zengin, varlıklı. 2. Çok hoş. 3. Kadın şarkıcı.
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Nebiye: Haberci, haber veren, elçi.
Radiye: Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Badiye: 1. Çöl, sahra 2. Kır, ova
Kafiye: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.
Muradiye: İstekli, dileği olan, arzulu kadın. Amacı olan kadın.
Hükmiye: Hükümle ilgili, hükme ait, bir karara dayanan.
Remziye: İşaretle, simgeyle ilgili, simgeli, simgesel.
Ünsiye: 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Yümniye: Uğurlu, kutlu.
Aliye: Yüce, yüksek
Takiye: Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Bedriye: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
Uzziye: Allah `ın gücü
Türkiye: Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Şükriye: Görülen iyiliğe karşı şükretmek , hoşnut olmak
Sadiye: Mutlu, uğurlu.
Ümniye: 1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
Veliye: Ermiş kadın.
Nafiye: Yok eden, ortadan kaldıran, süren.
Hamiye: 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Rasiye: Büyük dağ.
Suphiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Fecriye: Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Hamdiye: Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmeyle ilgili.
Zekiye: Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Zühtiye: Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Ermiye: Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Ruhiye: Ruhla ilgili,ruha ait.
Cevriye: 1. Haksızlık. 2. Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem.Eziyet, sıkıntıyla ilgili olan.
Raciye: 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
Sırriye: Sır saklamasını bilen kimse.
Şehriye: 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
Namiye: 1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
Feyziye: 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Rukiye: Büyüleyici, sihirleyici, efsun. Peygamberimiz’in kızlarından birinin adıdır.
Türkan: Hakana saltanatta ortaklık eden eşi
Asiye: İsyan eden
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Sulhiye: Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Seyfiye: 1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker zümresi.
Rahiye: Bal arısı.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Terbiye: Eğitim, Görgü
Şevkiye: Şevkli, neşeli, istekli.
Basriye: Görme ile ilgili olan.
Fevziye: Kurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan.
Atiye: 1. Bağış, bahşiş, ihsan. Hediye. 2. Gelecek, istikbal.
Lemiye: Parlayan, ışıldayan.
Seniye: Yüksek, yüce.
Avniye: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Zülfiye: Sevgilinin zülfü, saçı. - bk. Zülfüye
Türkalp: Yiğit Türk.
Türksel: Coşkulu Türk.
Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Türe: 1. Görenek, gelenek, töre. 2. Subay, komutan. 3. Hak ve hukuka uygunluk, adalet.
Türehan: Törelere bağlı hükümdar.
Türemen: Yasa adamı, hukukçu.
Türeli: Güzel.
Türkkan: Türk soyundan gelen.
Türkdoğdu: "Türk olarak doğdu" anlamında kullanılan bir ad..
Türkoğlu: Türkün oğlu.
Türkdoğan: Türk olarak doğan.
Türkol: "Her zaman Türk kal" anlamında kullanılan bir ad.
Türk: 1. Güç, kuvvet. 2. Güzel, civan. 3. Türk soyundan gelen halk. 4. Adam, insan.
Türker: Türk erkeği
Türkcan: Sevilen Türk.
Türkaslan: Aslan gibi güçlü Türk.
Türabi: Topraktan yaratılmış.
Türkili: Türk yurdu.
Türkşen: Sevinçli Türk.
Türksan: Adı duyulmuş, Türk gibi ünlü.
Türköz: Özü, aslı Türk olan.
Türkay: Ay gibi parlayan Türk
Türgün: Günün töresi.
Türev: Oluşan, ortaya çıkan, türeyen.
Türek: Tepeliklerin ortasındaki çıkıntı.
Türel: Hukukla ilgili, hukuksal.
Türkyılmaz: Azimli, yılmayan Türk.