İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Taliye isminin anlamı: 1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kur’an okuyan. Taliye ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Taliye İsminin Anlamı Nedir? Taliye İsminin AnaliziMehtiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren. - bk. Mehdiye
Mehdiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren.
Düriye: İnci gibi parlayan, parlak.
Nakiye: 1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
Vechiye: Yüze ait, yüzle ilgili.
Talya: Doğanın uyanışı, baharın müjdesi. Mitolojide doğanın ve hayvanların koruyucusu bir tanrıça. Mitolojide deniz tanrıçası (Antalya’ya adını veren tanrıça)
Mariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Resmiye: 1. Devlet tarafından veya devlet adına olan. 2. Alayla, törenle olan. 3. Ciddi.
Tahliye: Boşaltmak. Boş bırakmak. Serbest bırakmak. Tathir etmek. Temizlemek.
Ulviye: Yüce, yüksek, gökle ilgili
Nadiye: 1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
Taliye: 1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kur’an okuyan.
Remziye: İşaretle, simgeyle ilgili, simgeli, simgesel.
Talia: Talih, şans, kısmet.
Nevriye: Işıklı, parlak.
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Kibariye: 1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Hamdiye: Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmeyle ilgili.
Fenniye: Fene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
Methiye: 1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Semiye: Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş.
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Rukiye: Büyüleyici, sihirleyici, efsun. Peygamberimiz’in kızlarından birinin adıdır.
Şemsiye: Güneşle ilgili, güneşe özgü, güneşlik.
Sudiye: Yararlı, faydalı, kazançlı.
Fecriye: Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Refiye: Yüksek, yüce. - bk. Refia
Kafiye: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.
Kaniye: Kanaat eden, fazlasını istemeyen,kanmış,kanaatkar.
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Sulhiye: Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Suphiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Zühtiye: Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Namiye: 1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
Yümniye: Uğurlu, kutlu.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Atiye: 1. Bağış, bahşiş, ihsan. Hediye. 2. Gelecek, istikbal.
Terbiye: Eğitim, Görgü
Ayniye: Gözle ilgili olan.
Seniye: Yüksek, yüce.
Sadiye: Mutlu, uğurlu.
Seyfiye: 1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker zümresi.
Savniye: Koruma, gözetme ile ilgili.
Nasiye: Unutan, unutmuş olan.
Ümniye: 1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
Hadiye: Hidayete erdiren, doğru yolu gösteren, kılavuz, rehber. Önde giden. Kuran’da geçmektedir ( Araf 186, Furkan 31)
Zekiye: Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Raciye: 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
Talor: Çiy
Sulbiye: Birinin soyundan gelme.
Basriye: Görme ile ilgili olan.
Ferdiye: 1. Tek olan, tek şey. 2. Fertle ilgili, bireysel.
Sırriye: Sır saklamasını bilen kimse.
Ünsiye: 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Ruhiye: Ruhla ilgili,ruha ait.
Aliye: Yüce, yüksek
Merziye: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Zeyniye: Süslü.
Adeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlik, yardımseverlik.
Harbiye: Savaşla ilgili.
Radiye: Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
Bakiye: Artık, artan, kalan, geri kalan. Kalıntı.
Fethiye: Fethetme, alma ile ilgili olan. Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.
Avniye: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
İlmiye: Dinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu.
Zatiye: Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
Nabiye: Haberci, haber veren.
Zülfiye: Sevgilinin zülfü, saçı. - bk. Zülfüye
Maviye: Billur taşı. Mavi renkten olan, mavi renge ait.
Bedriye: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
Talitha: Maiden, Çocuk
İrfaniye: İrfanla, bilgi ve kültürle ilgili.
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Behiye: Güzel ve alımlı kadın
Taliba: Bilgi arayan
Taliha: Şans, baht.
Mihriye: Güneşle ilgili.
Hamiye: 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Hilmiye: Yumuşak huylu, ince nazik kimse.(Arapça)
Muradiye: İstekli, dileği olan, arzulu kadın. Amacı olan kadın.
Örfiye: Törelerle, âdetlerle ilgili.
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Raziye: Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen
Dürriye: İnci gibi parlayan
Kudsiye: Kutsal.
Şadiye: Sevinç, neşe, mutluluk
Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili
Fehmiye: Anlayış, kavrayışla ilgili olan.
Hıfziye: 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.
Şehriye: 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Ümmiye: Okur yazar olmayan kadın
Hediye: Armağan, bahşiş
Asiye: İsyan eden
Nariye: 1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri.
Arziye: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Talip: İstekli, isteyen, talep eden
Talas: 1. Yelin kaldırdığı toz. 2. Fırtına, kasırga. 3. Can sıkıntısı. 4. Köşe. 5. Oğuzların 24 boyundan biri.
Talmon: Yahudi
Talaykut: Mutlu denizci.
Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Talus: Hephaistos tarafından yapılan mekanik adam
Talos: Minos adanın büyük koruyucusu
Talaz: Kasırga, fırtına.
Talaykan: Denizci bir sydan gelen kimse.
Talih: Şans, baht.
Talayman: Deniz adamı, denizci.
Talayhan: Denizlerin hükümdarı.
Taluy: 1. Deniz, büyük nehir. 2. Çok, fazla. - bk. Talay
Talu: 1. Seçkin, seçilmiş, güzel. 2. İki kürek kemiği arası.
Talha: 1. İslamiyet’i kabul eden ilk on sahabe’den biridir,Talha bin Ubeydullah da Uhud Savaşı’nda Resulullah’ı koruyabilmek için büyük kahramanlıklar gösteren sahabelerdendir. 2. Zamk ağacı
Talayer: Deniz eri, denizci.
Talaykurt: Denizci yiğit.
Taluyhan: Denizlerin hükümdarı. - bk. Talayhan
Talaykoç: Denizci yiğit.
Talay: 1. Deniz, büyük nehir. 2. Çok, fazla.
Talmai: Bol bol
Tali: bk. Talih