İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Serdar isminin anlamı: Askerin başı,komutan. Serdar ismi Farsça kökenli bir Erkek ismidir.
Serdar İsminin Anlamı Nedir? Serdar İsminin AnaliziSermin: Güzel, kibar.
Serengül: Seren, yayan, döşeyen güzel.
Servi: 1. Akdeniz bölgesinde çok yetişen, yapraklarını dökmeyen, ince, uzun bir ağaç. 2. Uzun boylu.
Serra: (Arapça) genişlik,kolaylık
Serfiraz: Başını yukarı kaldıran yüksel-ten benzerlerinden üstün olan.
Seran: Işıklı, parlak.
Serpin: Yağmur.
Serenay: Uzun boylu, güzel kız.
Didar: 1. Yüz, çehre. 2. Görme, görüşme. 3. Görüş kuvveti. 4. Açık meydanda.
Serma: Soğuk.
Serpil: Serpilmiş, gelişmiş
Sertab: İnatçı, direngen, asi.
Semadar: Dut
Hevidar: Umutlu.
Serap: Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanıltmacı
Serva: Masal. Söz.
Servela: Güzel tanrıça
Serda: Ser ve Da kelimelerinden oluşan bir isimdir. Başı yüce anlamına gelmektedir. Ermenice’de “sevgi ver” anlamı taşımaktadır.
Sera: Saray.
Seraphine: asil, yanan
Serdil: Gönlü yüce olan kimse.
Seren: Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç
Sermelek: Melek kadar güzel ve iyi olanların önde geleni.
Sergül: Güllerin, güzellerin en güzeli.
Dildar: Birinin gönlünü almış, sevgili.
Sernaz: Çok nazlı .
Gadar: Mükemmellik
Sernur: Işık saçan güzellerin önde geleni.
Adar: Erginlik, olgunluk. Süre, zaman. Arkadaş, taraftar, omuzdaş, yandaş. Mart ayı. İbrani takvimine göre resmi yılın altıncı ayıdır ve dini yılın on ikinci ayıdır.
Sertap: İnatçı, direngen, asi.
Payidar: 1. Saygın, rütbeli. 2. Kalıcı.
Servinaz: 1. Dalları yana sarkan servi. 2. Uzun boylu sevgili.
Sernevaz: Baş okşayan, sevecen.
Serab: Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması, ılgın. Öteki dünya. Türkçe’de Serab/Serap “d/t” uyumundan dolayı. Bkz: Serap Kuran’da Nebe Suresi 20. ayette geçer.
Serah: Yapılan Adı
Serefina: Ateş yanan
Seray: Sevgi sırlarının sarayı,muhabbet
Bidar: Uyanık, uyumayan, uykusuz.
Serin: Ilıkla soğuk arası
Nazdar: Nazlı. Naz yapan. Şımarık. Meşhur bir cins lâle.
Sergün: Güzellerin önde geleni.
Seringül: Hoşgörülü, sabırlı güzel.
Seraphina: asil, yanan
Serug: düşük şube büküm
Işıldar: Parlak, göz alıcı, ışıldayan.
Sergin: 1. Raf. 2. Vitrin. 3. Tepelerdeki düzlük yerler. 4. Yorgun, perişan. - bk. Sergen
Ataroth-Addar: güç kron
Dizdar: Kale muhafızı.
Sidar: Dayanıklı, metin. Ağaç gölgesi.
Haydar: Aslan / Çok cesur
Dindar: Allah a inanmış ve bağlanmış kimse.
Serad: 1. Adı başta olan. 2. Ünlü, meşhur.
Serol: "Önder ol, baş ol" anlamında kullanılan bir ad.
Serafim: Daha düşük bir düzenin bir kişi olarak bir melek
Sered: KDV boyacılar
Teberdar: 1. Baltacı. 2. Yeniçeriler arasında baltalı asker sınıfı.
Cihandar: Dünyaya egemen olan hükümdar.
Dîldar: Aşık, Sevdalı
Sertaç: Baş tacı
Server: Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
Serdengeçti: Fedai, akıncı yiğit.
Çavdar: Buğdaygillerden, birçok türü bulunan, yıllık, boylu bir bitki.
Özbaydar: Gerçekten zengin olan kimse.
Serimer: Sabırlı kimse.
Eldar: (Azerice) Hakim, el sahibi. (Orta Dünya) Orta dünyadaki elflere verilen addır, ateş savaşçısı manasına da gelir.
Serkan: Ser-kan. Baş kan, soylu kan. Asil bir soydan gelen kimse.
İlimdar: Bilim sahibi, bilgili kimse.
Baydar: Zengin olan kimse.
Namdar: Namlı, ünlü.
Seralp: Baş yiğit.
Kırdar: Ölçülü davranış, sakınganlık.
Sergen: Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer
Serazat: 1. Serbest, özgür. 2. Rahat, dertsiz.
Serhun: Asil bir soydan gelen.
Serkut: Mutlu, talihli, kutlu insan.
Candar: 1. Canlı, diri. 2. Koruyucu, muhafız.
Sıdar: Dayanıklı
Sertel: Katı, sert, acımasız kimse.
Serhenk: 1. Çavuş. 2. Türk müziğinde çok eski birleşik makam.
Kemandar: Yay tutan, yay tutucu.
Serdar: Askerin başı,komutan.
Sercihan: Cihanın başı.
Çandar: 1. Kadınhanı ve Konya taraflarında yetişen, Karaman ile dağlıcın birleşmesinden meydana delen bir koyun türü. 2. Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar ve kazaskerler yetiştirmiş büyük bir ailenin adı.
Şahdar: Dallı, budaklı ağaç.
Hükümdar: Padişah, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı.
Serim: 1. Serme işi. 2. Sabırlı. 3. Genellikle öykülerde başlangıç bölümüne verilen ad.
Smadar: Çiçek, bahar işareti
Tivadar: Hediye
Serhan: Hanların başı
Dündar: 1. bk. Dindar 2. T. Eski ordu düzeninde artçı birlik.
Serdarhan: Komutan olan hükümdar.
Fehimdar: Zekâ, anlayış, kavrayış sahibi kimse.
Serbülent: Baş savaşçı / ekleyen : Serbülent CAN
Sertan: Gecenin en karanlık olduğu andan itibaren dünyanın o yüzeyine gelen günün ilk ışıkları.
Serener: Seren, yayan, döşeyen kimse.
Abdüddar: Elem ve zarar veren şeyleri de yaratan Allah’ın kulu.
Serdinç: Başı dinç, sakin, rahat, huzurlu.
Serhat: Sınır boyu
Vardar: Yugoslavya ve Yunanistan´da Selânik körfezine dökülen ırmak
Kadar: güçlü
Sercan: Canların özü, canın başı. Sevgili, sevilen.
Serbay: Önder, lider, başta gelen.
Sertuğ: Padişahların ve vezirlerin başlarına taktıkları başlıkların ön tarafında bulunan tüy veya püskül biçimindeki süs.
Sermet: Öncesiz ve sonrasız
Seraphim: , Ateşli melekler, tutkulu
Alexandar: Savaşçı Guardian
Alemdar: Bayrak veya sancak tutan, taşıyan, bayraktar, sancaktar.Bayrağı veya sancağı taşıyan kimse. İşe önderlik eden.
Birîndar: Yaralı
Serhas: Seçkin insanların önde geleni.
Serter: Sert + Er, sert erkek
Ferdar: Güce, saygınlığa sahip kimse.
Abdar: Parlak. Sağlam vücutlu. Su veren hizmetçi. Taze, tap taze.
Mühürdar: Bir daire veya bakanlığın resmî mührünü kullanma yetkisi olan kimse.
Serdal: İleri gelen, önemli kişi.
Serhad: Sınır boyu