İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Salınbike isminin anlamı: Salınan, nazlanan kadın. Salınbike ismi Türkçe kökenli bir Kız ismidir.
Salınbike İsminin Anlamı Nedir? Salınbike İsminin AnaliziPherenike: Bir galip
İlbike: Ülkenin hanımefendisi.
Nike:
Erdibike: Olgunluğa erişmiş, deneyimli kadın.
Saliha: İyi, yarar, yetkili, hakkı olan
İsenbike: Esenlikte olan kadın.
Etike: Öğretmen, eğitici.
Tarımbike: Tarımla uğraşan kadın.
Usunbike: Hüzünlü kadın.
Salise: Üçüncü.
Sallie: prenses
Salima: sağlıklı, sağlam
Melike: Kadın hükümdar. 2. Padişah karısı.
Atike: 1. Eski. 2. Özgür. 3. Soylu. 4. Güzel, genç kız. 5. Kureyş kabilesinden Zeyd b. Amr´ın kızıdır. Hicretten önce İslamiyeti kabul etmiştir. Medine´ye hicret edenler arasındadır. Hz. Ebubekir´in oğlu ile evlenmiştir. Abdullah, Taif te şehid olunca Hz. Ömer´le O şehid edilince Zübeyr b. el-Avvam ile, o da şehid edilince Hz. Hüseyin ile evlendi. Ve Hz. Hüseyin de şehid olunca şehid zevcesi olarak anıldı.
Kiçkinebike: Küçük hanım.
Saleema: Sağlıklı, Korumalı
Salimah: güvenli, sağlıklı
Salwa: Teşvik, konfor, Comfort, aydınlatma
Salime: Eksiksiz, sağ, sağlam
Sülünbike: Uzun boylu, endamlı kadın.
Helike: Helikon
Gülbike: Gül gibi güzel kadın.
Tolunbike: Ayın on dördü gibi parlak ve güzel olan kadın.
Nazbike: Nazlı kız.
Salınbike: Salınan, nazlanan kadın.
Uğanbike: Güçlü, kuvvetli kadın.
Saltanat: Sultanlık, hükümdarlık.
Hanbike: Hükümdar karısı.
Müdrike: Anlama gücü.
İçimbike: Hoş, güzel kadın.
Salkım: 1. Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. 2. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek topluluğu. 3. Akasya.
Evike: Hayat
Malike: Bir şeye sahip, bir şeyi olan.
Doğanbike: Doğan, dünyaya gelen ız.
Aybike: Ay gibi güzel, el değmemiş kız.
Salıkbike: Tavsiye edilen, beğenilen kadın.
Salus: Sağlıklı
Işınbike: Yüzü ay gibi parlak kadın.
Salıkbey: Tavsiye edilen bey.
Salis: Üçüncü.
Salih: İyi, yararlı, yetkili
Salcan: Coşkulu, taşkın yaradılışlı, hareketli olan kimse. - bk. Selcan
Sal: 1. Bir tür ilkel ırmak veya deniz taşıtı. 2. Boy. 3. Yel, rüzgâr. 4. Büyük sarp kaya. 5. Kıyı, kenar.
Salur: 1. Kılıç. 2. Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi.
Salathiel: er ya da tanrı ödünç
Salaman: Barış
Salem: Barış Mirası
Salkın: 1. Güneşsiz, serin. 2. Soğuk rüzgâr.
Saltık: 1. Kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak. 2. Salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür.
Saltuk: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
Salman: Özgür, hür
Salim: Eksiksiz, sağ, sağlam
Salmon: huzurlu, mükemmel, o ödülleri
Saloman: Huzurlu
Salâhi: İyilikle, barışla ilgili.
Salâr: Başkumandan, başbuğ, önder.
Saltukalp: Özgür yiğit.
Salurbay: Eli kılıç tutan bey.
Sala: Sırayla ekimde, köyce ekime ayrılan yer.
Salam: Barış
Salan: 1. Otlak, mera. 2. Dinlendirilen tarla, toprak.
Salık: 1. Haber, bilgi. 2. Tavsiye.
Saldam: Ciddilik, ağırbaşlılık.
Sallai: Bir yüceltilmesi bir sepet
Saltı: Gezgin, yolculuk eden.
Salâhattin: bk. Selâhattin
Salgur: Saldıran, saldırgan.
Dike: esnek
Sallu: Bir yüceltilmesi bir sepet
Salâh: 1. Düzelme, iyileşme, iyilik. 2. Barış. 3. Dine olan bağlılık.
Saladin: imanla kurtuluş