İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Oy isminin anlamı: 1. Düşünce, görüş. 2. Bir sorunla ilgili düşünceyi işaret, söz veya yazıyla belirtme. Oy ismi Türkçe kökenli bir Erkek ismidir.
Oy İsminin Anlamı Nedir? Oy İsminin AnaliziSuzette: küçük zambak
Troya: Su veya Footsoldier
Çeşminaz: Nazlı, baygın bakışlı göz.
Larisse: Neşeli
Eliane: Kız
Sidelya: Yıldız çiçeği. NOT: Sidelya ismi internet ortamında cennet açan çiçek anlamında geçmektedir ancak bu bilgi kesinlikle yanlıştır. Ne Kuran’da nede hadislerde böyle bir bilgi yoktur. Tamamen uydurmadır.
Philis: yeşil şube
Isohel: Tanrı ya duygusu yemin Elisheba, ya da Tanrı memnuniyetidir
Zenia: Ziyaretçi, yabancı
Hayam: Aşık Waanzinig
Onyx: bir yarı kıymetli taş
Ayesha: hayat, yaşam
Repsime: Yüksek övgünün üstü
Muadelet: Denklik, eşitlik.
Güler: Gülen, gülümseyen kimse.
Pıtrak: 1. Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışan bir ot. 2. Ağaç dallarında kuruyup dikenleşen küçük budaklar.
Marifet: Beceriklilik, el uzluğu.
Enda: Yüksek, yüce, âlâ. (Nedâ. C.) Nedâlar, çiğler, şebnemler.
Perver: Büyüten, yetiştiren, besleyen, koruyan, eğiten.
Fatmagül: Fatma ve gül
Emetullah: Allah´ın kulu (kadınlar için kullanılır).
Kanah: sazlık
Muhibe: Seven, sevgi besleyen, dost.
Bahira: Göz kamaştırıcı, parlayan, parlak. Köpüklü.
Meyra: Parlayan ışık.
Melek: Nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. * Güzel huylu ve güzel olan kimse. Kaynak : Osmanlıca Sözlük. 2.Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık.
Aymelek: Ay ve melek gibi güzel olan.
Gülperi: (Farsça.) Gizli gül.
Kumsal: Denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan, deniz hamamı, kumbaşı, plaj
Badiye: 1. Çöl, sahra 2. Kır, ova
Hilye: Güzellik. Güzel yüz. Güzel sıfatlar. Süs. Zinet. Cevher. Kılıcın sapındaki veya kınındaki zinet. Suret. Hey’et. Görünüş. Osmanlı hattatlarca 17. yüzyılda geliştirilen bir süsleme sanatı.
Hamiyet: İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik
Neyran: 1. Ateşler. 2. Cehennem. - bk. Niran
Sernaz: Çok nazlı .
Sana: Splendor, parlaklık
Dildade: Gönül vermiş, âşık.
Aliza: Coşkun
Hephzibah: Benim kurtuluş onun olduğunu
Gözalan: Gösterişli, ilgi çekici.
Bethesda: Af Evi
Zican: Canlı, cana yakın, candan.
Dilnur: Gönlü nurlu.
Zeria: Vesile, bahane, sebep, fırsat.
Hudes: Yahudiyeli kadın
Danit: Tanrı benim yargıçtır
Hepgül: Her zaman güzel olan kimse.
Seblâ: Uzun kirpikli göz.
Tmira: Daimi, standı
Alysia: Noble (Asalet)
Beril: 1.Arınmış, aklanmış 2. Mücevher olarak da kullanılan bir tür maden.
Argyro: eski Yunanca gümüş
Payende: 1. Duran, sürekli, daimî. 2. Destek, dayanak.
Cemile: Hoşa giden davranış
Keres: kötü ruhları
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Sezginay: Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı.
Aslışah: Aslı ve Şah isimlerinin bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Bkz: Aslı Şah: Hükümdar.
Jaala: yaban keçisi
Sehhare: Çok güzel, büyüleyici kadın.
Juditha: Yahudiye
Chloris: yeşil
Benian: "Beni anımsa" anlamında kullanılan bir ad.
Hoşsen: "Güzelsin, hoşsun" anlamında kullanılan bir ad.
Sheera: şarkı
Samime: Bir şeyin temeli, en köklü yeri
Gülden: Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış
Cihanbanu: Dünyanın hanımefendisi.
Kaska: saf
Adlina: Adil anlamında geldiği iddia edilmektedir.
Keramet: 1. Bağış. 2. Ağırlama, ikram. 3. Ermişçe yapılan iş, hareket veya söz
Raca: değersiz iyi-için-bir şey
Noy: Dekorasyon
Işınay: Ay gibi parlak yüzlü kimse.
Ravza: Çimeni, ağacı bol olan yer, bahçe.
Merziye: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye
Magbish: üstünlük yüksekliği
Akantha: Diken
Tibbath: bir aşçı öldürme
Düri: bk. Düriye
Marjory: süs
Rubaba: Bir gül çiçek
Günsu: Saf, dürüst ve temiz kimse.
Theophanie: enkarne tanrılar
Lydda: kalıcı bir havuz
Helle: meşale, radyant
Romina: Roma
Maksure: 1. Kısaltılmış. 2. Alıkonulmuş. 3. Bir şeye ayrılmış.
Halcyon: Efsanevi kuş, zaman zaman deniz fırtına
Canten: Ruh ve beden.
Vehbiye: Tanrı bağışı olan.
Malak: Melek
Peksu: Çok saf ve temiz.
Füsun: Efsun / Büyü, sihir
Samala: Tanrı istedi
Ürpek: 1. Ürperen, ürpermiş. 2. Mazı ağaçlarının üstündeki tüylü nesne.
Kezia: Cassia tarçın
Şeydanur: Sevgisi nedeniyle çılgına dönmüş güzel.
Müstenire: Işık saçan, parlak.
Nehip: 1. Dehşet, korku. 2. Yağmacı, çapulcu.
Olguner: Yetişmiş, iyi gelişmiş kimse.
Özboğa: Gerçekten güçlü, kuvvetli olan kimse.
Kinaş: Bir iş üzerinde konuşma, danışma.
Arseni: Arsenios varyantı
Sıba: 1. Düz. 2. Kaygan. 3. Kaynak. 4. Parlak. 5. Parlatılmış.
Şemim: Güzel kokan, güzel kokulu.
Uzman: Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse.
Uğurtay: Benzersiz biçimde uğurlu olan kimse.
Matjasz: Tanrı'nın Hediye
Yalın: Sade, çıplak, katışıksız
Bayruhan: Eskiden beri hükümdar olan kimse.
Mahmoud: övdü
Örsan: Yüce adı olan.
Taha: Kur´an-ı Kerim´in yirminci surenin adı.
Ardan: Arı gibi temiz, çalışkan. Kumral.
Salıkbey: Tavsiye edilen bey.
Kiçialp: Küçük yiğit.
Baybora: Fırtına.
Mukbil: Kutlu, mutlu.
Yonatan: Tanrı'dan Hediye
Suad: Mutlu, mutlulukla ilgili
Koçer: Sağlıklı, yürekli kimse.
Karatün: Karanlık gece.
Nicodemo: nike demolar varyantı
Vecahettin: Dinin yüceliği, onuru.
Santur: Kutsal ışık
İnalbey: Kendisine inanılan, güvenilen bey.
Habil: Habil. Hz. Adem’in oğullarından, Kabil’in kardeşi, Kabil tarafından öldürülmüştür. Yeryüzünde ilk öldürülen kişidir.
Azgad: güçlü bir ordu, soyguncular bir çete
Aber: Hz. Nuh´un erkek torunu.
Akıncıbay: Düşman ülkesine akın yapan savaşçı kimse.
Erseç: "Yiğit seç" anlamında kullanılan bir ad.
Usalp: Akıllı yiğit.
Müzdat: Artmış, çoğalmış.
Tatul: Babanın mutluluğu
Ergenç: Genç erkek.
Saltı: Gezgin, yolculuk eden.
Argişti: Asil aşk
Töreli: 1. Güzel. 2. İyi. 3. Konuk ağırlamayı seven. 4. Soylu.
Günergin: Batmak üzere olan güneş.
Gülerman: Güler yüzlü, güleç kimse.
Damjan: Hayvan terbiyecisi
Payam: Badem. NOT: Denizliye bağlı Acıpayam ilçesinde bademe payam denilmektedir. Zaten ilçe de adını bu isimden almaktadır.
Danko: Tanrı benim yargıçtır
Ecebay: İleri gelen, saygın, zengin kimse.
Soral: "Sorup al" anlamında kullanılan bir ad.
Manga: On kişilik askerî birlik.
Naki: 1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, arif.
Jakan: Bilge
Baler: Tatlı dilli, cana yakın kimse.
Gürak: Çok beyaz, temiz.
Atatuğ: Atalarının tuğunu takmış olan kimse.
Teófilo: Arkadaş
Kanak: Çabuk aldanan, saf.
Şahan: 1. Şahlar. 2. Oldukça büyük boylu, yırtıcı bir kuş. (bkz. Şahin).
Mirseyit: Tatar devlet adamı.
Arpağ: Sihir, büyü, üfürük.
Abdürrezzak: Bütün mahlukların rızkını veren Allah´ın kulu. - Rezzak, Allah´ın isimlerindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz. Tüm yaratıklara rızkını veren Allah´ın kulu.
Tegin: 1. Tek, eşsiz. 2. Uyanık, tetikte. 3. Uslu. 4. Şehzade, prens. 5. Uğurlu. - bk. Tekin
Nevsal: Yeni yıl.
İlkünsal: İlk doğan erkek çocuklara verilen adlardan biri.
Günışık: Güneş ışığı.
Achilleus: Truva Savaşı kahramanı
Ongün: On gün.
İlkutlu: Ülkenin kutlusu, saygın kimsesi.
Tekbey: Biricik, eşsiz bey.
Annas: Tanrı'nın uzlaştırılması
Ziv: Radiance, parlaklık veya Tanrı'nın ışığı
Yakub: Bir Peygamber adı
Çağkan: Canlı, dinamik, çalışkan kimse.
Matuk: Azat olunmuş, özgürlüğü bağışlanmış.
Abdülgani: Varlıklı, cömert olan Allah’ın kulu. Ayrıca bkz: Ğaniyy (Allah’ın İsmi)
Ozni: Benim hearkening bir kulak
Erginer: Olgunlaşmış, yetişmiş kimse.
Josibiah: Koltuk, ya da Rabbinin esaret
Özsun: "Kendini göster" anlamında kullanılan bir ad.
Varaka : Yaprak Yazılı kâğıt. Altın, gümüş veya başka madenler dövülerek oluşturulan ince, parlak yaprak, altın varak, gümüş varak.
Çankara: Çan ve kara.
İşman: bk. İşmen
Titos: Devlerin
Tokyürek: Yürekli, cesur kimse.
Enoch: bilgin
Chanan: (Kimi Tanrı) zarif (olan)
Düşvar: Güç, zor.
Rafettin: İslâm dininin vermiş olduğu acıma, esirgeme duygusu. - bk. Refettin
Menderes: Ege bölgesinde bir ırmak adı
Shimi: benim şöhret benim itibar duymak veya itaat olduğunu
Tunçbay: Güçlü, kuvvetli kimse.
Machum: Teselli
Tugay: Alayla tümen arasındaki askerî birlik.
Mirsad: Gözetleme yeri. Rasad yeri. Gözetleme âleti. Suçluları gözleyip duran. Pusu.
Mengi: Ölümsüz, sonsuz, ebedîleştirilmiş. - bk. Mengü
Sayan: Sayar, saygılı, hürmet eden.
Adab: Terbiyeli
Özlüer: Gerçek yiğit.
Kâtip: Yazan, yazıcı, usta yazıcı.
Selahattin: Dinine bağlı kimse.
Yoğunay: İri yarı kimse.
Kozak: 1. Kozalak. 2. Ham meyve. 3. Güneş görmeyen, gölgede kalan yer.