İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Karine isminin anlamı: övme. Karine ismi Ermenice kökenli bir Kız ismidir.
Karine İsminin Anlamı Nedir? Karine İsminin AnaliziKaris: Grace;
Ambrosine: Ilahi
Joyceline: ay görmek için bir neşeli, mutlu
Karyağdı: Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Jaine: Merhametli olan Tanrı
Define: 1. Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler. 2. Değerli, önemli, az bulunur nitelikte kimse.
Mümine: 1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman.
Karima: Noble, cömert
Türkine: Türk gibi güzel.
Karessa: çok sevgili
Edeline: Born asalet
Katharine: Saf
Sheine: Temiz Görüntü
Fatine: Zeki, akıllı, anlayışlı, kavrayışlı kimse.
Karsu: Kar suyu, baharda dağların zirvesinden eriyerek akan su.
Kardan: Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Mine: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası
Madeline: Magdala, yükselmiş biri, bir yüksek kuleden Kadın
Hazine: 1. Altın, gümüş, mücevher gibi değerli eşya, servet. 2. Büyük bağlılık duyulan, değer verilen kimse.
Bihine: En iyi, çok iyi, seçkin.
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Aikaterine: kutsal
Karissa: Okşamak
Emine: (Ar.) Ka. - 1. Arapça’daki Amine kelimesinin Türkçeleştirilmiş şeklidir. 2. Peygamberimizin annesi,inanılır güvenilir
Mübine: 1. İyiyi ve kötüyü ayıran. 2. Açık, besbelli.
Kareena: saf, masum, f arkadaşım
Sekine: 1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur.
Madeleine: Magdala Kadın
Micheline: Hangi
Karakız: Esmer kız.
Semine: Çok değerli. - bk. Semin
Karmen: Kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı saydam boya ve bu boyanın rengi.
Delphine: yunus
Evangiline: iyi bir haber getirir
Josephine: katma
Metine: Sağlam, dayanıklı, güçlü.
Nursine: Işıklı, aydınlık göğsü olan.
Karanfil: Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Kariina: bulundu
Karmelita: Rab `ın bağ
Karaca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.
Malvine: Yumuşak
Armine: İbranice isim.(bkz. Emine).
Sine: 1. Göğüs. 2. Gönül, yürek. 3. İç, derinlik.
Madelaine: Magdalena varyantı
Koline: saf
Mihine: Büyük, ulu.
Ferzine: Bayan vezir
Karlyn: Freeman, adam, Ahbap
Adine: Savunmasız
Muine: Yardım eden, yardımcı.
Karisa: çok sevgili
Egine: Güneşe özlem
Amhrosine: Ölümsüz
Amine: 1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Yüreğinde korku olmayan, korkusuz. bk. Emine
Alline: Noble, samimi, rakip kuş,
Şahine: Şahin gibi kadın. Öşür memuru (Osmanlı döneminde tarım vergilerini alan memur).
Jensine: Tanrı'nın uzlaştırılması
Karyan: karanlık bir
Karnaim: boynuzları
Aysine: (aysi:ne)
Karadut: Siyah renkli dut.
Seraphine: asil, yanan
Kine: Minyon tipli bayan
Nerine: deniz Nereid bir
Narine: Kadın,hanım
Sherine: Düz
Muhsine: İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden.
Zemine: Yer, yeryüzü. Temel, dayanak. Konu, tema. NOT: Zemine ismi Farsça Zemin isminin “e” eki alıp kız ismi olarak söylenişidir.
Jarine: Boer
Tahsine: 1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme.
Rekine: 1. Gururlu, ağırbaşlı. 2. Saygın yüce, yüksek.
Karmit: Rab `ın bağ
Karye: Köy. Kasabadan küçük olan yerleşim yeri. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir (Örn: Bakara 58, 259).
Nanine: Merit, tarzı. Anne varyant
Delfine: yunus
Karine: övme
Sakine: Oynamayan, kımıldamayan, durgun
Karaçelik: Kuvvetli, güçlü esmer kimse.
Kargı: 1. Eskiden silah olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz.
Karamuk: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı.
Karayağız: Koyu esmer kimse.
Karakuş: Kartal cinsindan kuşlara verilen genel ad.
Karatekin: Esmer kimse.
Karabörü: İşini iyi bilen esmer kimse.
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Karabükey: Güçlü güreşçi.
Karmel: Bağ
Karabaş: 1. Hiç evlenmemiş erkek, bekâr. 2. Evlenmeyen rahip. 3. Kışa dayanıklı sert buğday.
Karaduman: Siyah duman.
Kargın: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan.
Karataş: Siyah taş, hacerülesvet.
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Kargınalp: Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit.
Karin: Yakın. Yakınında olan. Yakın dost. Nail olan. Hısım komşu. Kuran’da geçmektedir. (Kaf 23-27). Japonca anime ve manga serisi Naruto’da kurgusal bir karakterdir.
Karakoç: Delikanlı, yiğit esmer kimse.
Karabuğday: Tohumları için yetiştirilen bir yıllık bitki.
Karakaya: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karakan: Bir tür dağ ağacı.
Karaalp: Esmer, kara yağız yiğit.
Karapars: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karaoğlan: Esmer renkli çocok.
Karluk: Türk boylarından biri.
Karaman: 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel.
Karim: cömert
Karadeniz: Türkiye´nin kuzeyindeki büyük deniz.
Karakoca: 1. Saçı sakalı ağarmayan yaşlı adam. 2. Büyümeden yaşlanan kavruk ağaç.
Karabulut: Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu.
Karabatak: 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan.
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Karaşın: Esmer.
Karlık: Kar kuyusu.
Karakaş: Gür ve kara kaşları olan kimse.
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş
Karabuğra: Deve gibi boylu boslu olan kimse.
Karcan: Esmer kimse. bk. Karacan
Karamürsel: 1. Marmara Denizi kıyılarında işleyen küçük teknelere verilen ad. 2. Marmara bölgesinde Kocaeli’nin ilçe merkezi.
Karasungur: Soğukkanlı, sakin esmer kimse.
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Karamık: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. - bk. Karamuk
Karaer: Kara yağız, esmer yiğit.
Karanbay: Kahraman, yürekli kimse.
Karhan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.- bk. Karahan
Karakoyun: Uysal, ılımlı esmer kimse.
Karasüyek: Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı.
Karık: 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Karabay: Esmer, yağız kimse.
Kareem: Cömert
Kartay: Yaşlı, pir.
Karapet: Güneş ışıklarının efendisi, güneş
Karabey: Esmer, yağız bey.
Karamut: Kara baht, kötü şans.
Karacan: Esmer kimse.
Karabet: Yakınlık, hısımlık, akrabalık.
Karademir: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karacabey: 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı.
Karaörs: Kuvveti, güçlü kimse.
Karan: 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık.
Karacı: 1. Gönül alan. 2. Gözetleyici.
Karaboğa: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karlu: Karlı.
Karsten: İsa şöyle bir
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Karanalp: Kara yağız, kahraman yiğit.
Karadağ: Bulutlarla kaplı dağ.
Karpos: Kâr
Karakurt: Deneyimli esmer kimse.
Karasal: Kara ile ilgili.
Karadoğan: Esmer olarak dünyaya gelen.
Karahan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.
Kara: 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.
Karacakurt: Yaşlı ve deneyimli esmer kimse.
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamı.
Karaçar: Kötü ruhlar.
Kartekin: Kar gibi saf, temiz kimse.
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Karabudun: Esmer milletten olan.
Karatün: Karanlık gece.
Karakalpak: Orta Asya´da yaşayan bir Türk boyu.
Karayel: Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel.
Karasu: Ağır akan su.
Karındaş: Kardeş.
Kardeş: 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost.