İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Karia isminin anlamı: kutsal. Karia ismi İngilizce kökenli bir Kız ismidir.
Karia İsminin Anlamı Nedir? Karia İsminin AnaliziKyria: cetvel
Baria: Güzel, tam, mükemmel, üstün.
Beria: Olgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili, kadın.
Cytheria: Aşk tanrıçası
Karlyn: Freeman, adam, Ahbap
Karissa: Okşamak
Karmen: Kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı saydam boya ve bu boyanın rengi.
Elefteria: özgürlük
Karmit: Rab `ın bağ
Elepheteria: Ücretsiz
Zaria: gül
Kareena: saf, masum, f arkadaşım
Devoria: at
Doria: adı Dorian
Karanfil: Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Eleutheria: Ücretsiz
Karnaim: boynuzları
Karakız: Esmer kız.
Karyan: karanlık bir
Kardan: Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Ivria: Nehir genelinde
Karaca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.
Eluria: değerli çiçek
Adria: Adria (Venedik) mat siyah, koyu Kaynaklanan
Nuria: Allah `ın yangın
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Karis: Grace;
Karmelita: Rab `ın bağ
Karadut: Siyah renkli dut.
Karine: övme
Niria: Ekip
Neria: Tanrı, melek Lamba
Edria: Güçlü
Karsu: Kar suyu, baharda dağların zirvesinden eriyerek akan su.
Karessa: çok sevgili
Karima: Noble, cömert
Zeria: Vesile, bahane, sebep, fırsat.
Kariina: bulundu
Demetria: toprak
Karye: Köy. Kasabadan küçük olan yerleşim yeri. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir (Örn: Bakara 58, 259).
Elephteria: Ücretsiz
Karyağdı: Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Karisa: çok sevgili
Karhan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.- bk. Karahan
Karaçelik: Kuvvetli, güçlü esmer kimse.
Karacı: 1. Gönül alan. 2. Gözetleyici.
Karakuş: Kartal cinsindan kuşlara verilen genel ad.
Kargın: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan.
Karatün: Karanlık gece.
Karabudun: Esmer milletten olan.
Karan: 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık.
Karabey: Esmer, yağız bey.
Karaoğlan: Esmer renkli çocok.
Karaçar: Kötü ruhlar.
Uria: aydınlatma
Karmel: Bağ
Karlık: Kar kuyusu.
Karpos: Kâr
Karakurt: Deneyimli esmer kimse.
Kargı: 1. Eskiden silah olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz.
Syria: Orta Doğu ülkesi
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Karataş: Siyah taş, hacerülesvet.
Kara: 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.
Karayel: Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel.
Karabuğday: Tohumları için yetiştirilen bir yıllık bitki.
Karin: Yakın. Yakınında olan. Yakın dost. Nail olan. Hısım komşu. Kuran’da geçmektedir. (Kaf 23-27). Japonca anime ve manga serisi Naruto’da kurgusal bir karakterdir.
Karasal: Kara ile ilgili.
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Karabörü: İşini iyi bilen esmer kimse.
Karabay: Esmer, yağız kimse.
Karakaş: Gür ve kara kaşları olan kimse.
Karakoç: Delikanlı, yiğit esmer kimse.
Karamut: Kara baht, kötü şans.
Karabet: Yakınlık, hısımlık, akrabalık.
Karındaş: Kardeş.
Karadağ: Bulutlarla kaplı dağ.
Karaörs: Kuvveti, güçlü kimse.
Karacabey: 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı.
Kardeş: 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost.
Zarria: Parlaklık
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Karamık: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. - bk. Karamuk
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Karık: 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Karanalp: Kara yağız, kahraman yiğit.
Karakoyun: Uysal, ılımlı esmer kimse.
Karamürsel: 1. Marmara Denizi kıyılarında işleyen küçük teknelere verilen ad. 2. Marmara bölgesinde Kocaeli’nin ilçe merkezi.
Kareem: Cömert
Karakalpak: Orta Asya´da yaşayan bir Türk boyu.
Karakaya: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karaşın: Esmer.
Karahan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.
Karapet: Güneş ışıklarının efendisi, güneş
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamı.
Karadeniz: Türkiye´nin kuzeyindeki büyük deniz.
Azuria: Tanrı'nın yardımı
Karacakurt: Yaşlı ve deneyimli esmer kimse.
Karademir: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş
Karacan: Esmer kimse.
Karapars: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karabulut: Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu.
Karasu: Ağır akan su.
Karsten: İsa şöyle bir
Karaalp: Esmer, kara yağız yiğit.
Karluk: Türk boylarından biri.
Karayağız: Koyu esmer kimse.
Karabükey: Güçlü güreşçi.
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Kartay: Yaşlı, pir.
Zaccaria: Rab hatırlattı
Tiria: bulmak
Karabuğra: Deve gibi boylu boslu olan kimse.
Karamuk: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı.
Karaer: Kara yağız, esmer yiğit.
Kargınalp: Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit.
Karasungur: Soğukkanlı, sakin esmer kimse.
Karakoca: 1. Saçı sakalı ağarmayan yaşlı adam. 2. Büyümeden yaşlanan kavruk ağaç.
Karanbay: Kahraman, yürekli kimse.
Azaria: Tanrı yardımcı oldu
Karim: cömert
Karaman: 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel.
Karasüyek: Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı.
Karadoğan: Esmer olarak dünyaya gelen.
Kartekin: Kar gibi saf, temiz kimse.
Karaboğa: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karlu: Karlı.
Karaduman: Siyah duman.
Karatekin: Esmer kimse.
Karakan: Bir tür dağ ağacı.
Karcan: Esmer kimse. bk. Karacan
Karabaş: 1. Hiç evlenmemiş erkek, bekâr. 2. Evlenmeyen rahip. 3. Kışa dayanıklı sert buğday.
Karabatak: 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan.