İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Karan isminin anlamı: 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık. Karan ismi Türkçe kökenli bir Erkek ismidir.
Karan İsminin Anlamı Nedir? Karan İsminin AnaliziKaryağdı: Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Karine: övme
Bedran: Sert başlı at. Daima. Hoş, latif, yakışıklı. NOT: İsmin anlamı hakkında kesin bir kaynak bulamadık.
Mihran: Nehir. Mihran, Pakistan;’ın Sindh eyaletinde bir Nehri’nin adıdır. “Güneşle ilgili” anlamına geldiğini düşünüyoruz (Ermenice). NOT: İsmin Ermenice anlamını yaptığımız araştırmalara rağmen tam olarak tespit edemedik. İsmin Ermenice anlamı hakkında bilgi sahibi olanlar yorum yaparak bizi bilgilendirebilir.
Zafaran: Baharat
Karnaim: boynuzları
Kariina: bulundu
Karlyn: Freeman, adam, Ahbap
Cheran: Öfke
Sayran: Öten, cıvıldayan, şakıyan.
Piran: Yaşlılar, ulu erenler, ermişler.
Karmit: Rab `ın bağ
Kamuran: Dileğine kavuşmuş olan. İsteğine kavuşmuş olan, mutlu.
Seran: Işıklı, parlak.
Umran: 1. Bayındırlık, mamurluk. 2. Uygarlık, ilerleme, refah ve mutluluk. - bk. Ümran
Karakız: Esmer kız.
Perran: Uçan, uçucu
Karissa: Okşamak
Karessa: çok sevgili
Efran: Neşeli, keyifli, sevinçli olan kimse. Mesrur. (Kaynak Bilinmiyor)
Karanfil: Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Mahidevran: "Mah", Ay ya da güzel yüz, "Devran" devir ya da zaman anlamına geliyor. Mahidevran ise "zamanın güzeli, devrin güzeli" anlamına gelmektedir. Mahidevran Sultan Kanunş Sultan Süleyman´ın eşlerinden.
Kardan: Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Şükran: İyilik bilme, minnettarlık
Karmen: Kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı saydam boya ve bu boyanın rengi.
Karadut: Siyah renkli dut.
Ümran: Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık
Karisa: çok sevgili
Niran: 1. Ateşler. 2. Cehennem.
Karsu: Kar suyu, baharda dağların zirvesinden eriyerek akan su.
Amiran: (a:miran)
Karaca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.
Bürran: Keskin, kesici.
Karmelita: Rab `ın bağ
Gufran: Bağışlama. Allah’ın günahları affedip örtmesi, rahmeti.
Deran: Güzellik. Derhal, o anda, hemen. (Osmanlıca’da yazılışı: der-an)
Hicran: 1. Bir yerden veya bir kimseden ayrılma. 2. Ayrılığın verdiği büyük üzüntü, keder.
Karis: Grace;
Neyran: 1. Ateşler. 2. Cehennem. - bk. Niran
Meran: Yasemin
Nuran: Işıklı, nurlu, aydın
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Karyan: karanlık bir
Kareena: saf, masum, f arkadaşım
Karima: Noble, cömert
Karye: Köy. Kasabadan küçük olan yerleşim yeri. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir (Örn: Bakara 58, 259).
Karhan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.- bk. Karahan
Toran: 1. Güçlü, kuvvetli, iri yarı kimse. 2. Yiğit, kahraman.
Karanbay: Kahraman, yürekli kimse.
Karpos: Kâr
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Karacabey: 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı.
Karayağız: Koyu esmer kimse.
Karayel: Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel.
Kartekin: Kar gibi saf, temiz kimse.
Aaran: Gücü Mountain
Moran: Irmak, nehir, akarsu.- bk. Müren
Emran: Kürkler, hayvan derileri.
Karacakurt: Yaşlı ve deneyimli esmer kimse.
Şiran: Aslanlar.
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Karaçelik: Kuvvetli, güçlü esmer kimse.
Karaşın: Esmer.
Karabükey: Güçlü güreşçi.
Yıldıran: Parlayan, ışıldayan, ışık saçan.
Karamık: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. - bk. Karamuk
Karakoç: Delikanlı, yiğit esmer kimse.
Karluk: Türk boylarından biri.
Mîran: Mir
Karaçar: Kötü ruhlar.
Aran: 1. Kuytu, sıcak yer. 2. Yayla. 3. Düzlük, ova, kışlak. 4. Ilımlı, uyumlu, uygun.
Karabatak: 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan.
Turan: Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke
Oran: 1. Ölçü, nispet, derece. 2. Tahmin. 3. Ölçülü, hesaplı. 4. Anlayış. 5. Abartma, abartı. 6. Özel işaret, nişan.
Kayran: 1. Orman içindeki ağaçsız alan. 2. Kayan yer. 3. İnce çakıllı, kumlu toprak.
Ocran: Bir rahatsız eden bozukluklar
Kareem: Cömert
Karlık: Kar kuyusu.
Karakurt: Deneyimli esmer kimse.
Dikran: Okçu atıcı.
Eran: Uyarı, Uyarı
Büran: Keskin, kesici.
Kargı: 1. Eskiden silah olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz.
Duran: 1. Yaşayan, varlığını sürdüren. 2. Dağ yolu. 3. Kalan. 4. Dingin, sakin, huzurlu.
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Miran: Beyler.
Karacı: 1. Gönül alan. 2. Gözetleyici.
Demirkıran: Demiri kıracak kadar güçlü olan kimse.
Karabuğra: Deve gibi boylu boslu olan kimse.
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamı.
Almiran: Princes
Karahan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Theran: Tüm avcılık
Ahran: Gücü Mountain
Sehran: Geceleri uyanık duran.
Ferran: güvenlik, cesur koruyucusu
Davran: 1. "Hazır ol, hazırlan" anlamında kullanılan bir ad. 2. "İşe giriş, el at, başla" anlamında kullanılan bir ad. 3. Hazırlık.
Karabörü: İşini iyi bilen esmer kimse.
Kargın: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan.
Karin: Yakın. Yakınında olan. Yakın dost. Nail olan. Hısım komşu. Kuran’da geçmektedir. (Kaf 23-27). Japonca anime ve manga serisi Naruto’da kurgusal bir karakterdir.
Karabay: Esmer, yağız kimse.
Biran: "Bir kez olsun hatırla" anlamında kullanılan bir ad.
Zimran: şarkıcı üzüm
İmran: 1. Evine bağlı kalan. 2. Hz. Meryem`in babası, Âl-i İmran: İmran ailesi. Musa, Harun-Meryem ve İsa. - Kur`an-ı Kerim`in 3. suresi.
Kartay: Yaşlı, pir.
Karcan: Esmer kimse. bk. Karacan
Taşkıran: Güçlü, kuvvetli kimse.
Kıran: 1. Çevre, kıyı, kenar. 2. Ufuk. 3. Tepe, yamaç, bayır.
Erduran: Erkek çocuğun uzun ömürlü olmasını dilemek amacıyla kullanılan bir ad.
Boran: Ardından yağış getiren şiddetli rüzgar.
Dewran: Çağ, Zaman
Savran: 1. Deveci, devecibaşı. 2. Altın benzeri. 3. Merdiven.
Karaer: Kara yağız, esmer yiğit.
Karasungur: Soğukkanlı, sakin esmer kimse.
Karaboğa: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karaduman: Siyah duman.
Karabulut: Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu.
Karadeniz: Türkiye´nin kuzeyindeki büyük deniz.
Evran: 1. Çok uzun boylu insan. 2. Kasırga, hortum. 3. Evren.
Kamran: İsteğine kavuşmuş olan, mutlu.
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Altınbaran: Üstün nitelikli, değerli kimse.
Onaran: 1. Düzelten, yararlı bir duruma getiren. 2. İyileştiren, tedavi eden. 3. Başaran, bitiren.
Karacan: Esmer kimse.
Karındaş: Kardeş.
Karakalpak: Orta Asya´da yaşayan bir Türk boyu.
Eliran: Aman şarkı
Ithran: özenle aramak için kalan
Karakuş: Kartal cinsindan kuşlara verilen genel ad.
Karademir: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karataş: Siyah taş, hacerülesvet.
Otaran: 1. Hayvanlar otlatan çoban. 2. Beğenen, isteyen.
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Karaalp: Esmer, kara yağız yiğit.
Karamuk: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı.
Yurtkuran: Ülkeyi yöneten kimse.
Karabet: Yakınlık, hısımlık, akrabalık.
Uran: Yetenekli, usta, becerikli kimse.
Karakaş: Gür ve kara kaşları olan kimse.
Kardeş: 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost.
Karasal: Kara ile ilgili.
Karadağ: Bulutlarla kaplı dağ.
Karmel: Bağ
Hayran: 1. Hayranlık duyan, hayrette kalan. 2. Son derece beğenen, tutkun.
Kara: 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.