İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Hargun isminin anlamı: Yaşamın çeşitli alanlarında iyi bir kişi. Hargun ismi Hinduca kökenli bir Erkek ismidir.
Hargun İsminin Anlamı Nedir? Hargun İsminin AnaliziLâlgun: Kırmızı renkli, al.
Hare: Cam, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş.
Duygun: Duygulu, hassas.
Harum: yüksek aşağı atmak
Harmonia: ares kızı
Harika: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
Harbiye: Savaşla ilgili.
Urgun: 1. Vurulan, vurulmuş. 2. Vurgun, âşık. 3. Gizli.
Haris: Süngü demiri. Soğuk olan şey. Muhafız. Bekçi. Gözcü. Himaye eden. Bekleyen. Son derece hırslı olan.
Haran: dağlık ülke
Tuygun: 1. Genç, güçlü. 2. Çılgın, şımarık. 3. Duygulu, hassas.
Sorgun: 1. Bir tür söğüt ağacı. 2. Sıkı, sert. 3. Çok uzun ve güzel saç.
Harbonah: onun çöküşünü, kılıcını
Harel: Tanrı Dağı
Haruz: Dikkat
Toygun: 1. Genç delikanlı. 2. Çakırdoğan.
Harput: Güneşli lotus
Uygun: 1. Yakışır, yaraşır, elverişli, yararlı. 2. Oranlı.
Haroun-Al-Rachid: Dik
Vurgun: Birine tutkun, âşık.
Orgun: Gizli, saklı.
Harrell: Tanrı Dağı
Harhas: güven öfke ısı
Harb:
Ongun: 1. Eksiksiz, tam. 2. Verimli, bol. 3. Kutlu, uğurlu, beğenilen kimse. 4. Kurtulmuş, onmuş. 5. Gelişmiş, gürbüz. 6. Bayındır.
Ersagun: Erkek hekim.
Hareph: kış sitem
Atgun: 1. Yorgun, bitkin. 2. Yavaş. 3. Gizli, saklı. 4. Yaban armudu. 5. Yırtıcı hayvan.
Songun: 1. Sonuncu, son olan. 2. Eğilim, yetenek.
Atasagun: Hekim, doktor.
Koygun: 1. Etkili, hüzünlü, dokunaklı. 2. Akdoğan.
Abgun: 1. Mavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta
Durgun: 1. Dingin, sakin. 2. Canlı olmayan, hareketsiz
Harim: , yok tanrıya adanmış
Taygun: Çocuk, torun.
Argun: Zayıf, güçsüz, düşkün, dermansız, zebun. Yan yana iki kamış düdüğünden veya kartal kemiğinden yapılmış kaval.
Sungun: Armağan, bağış, ihsan.
Harun: Akseden, parlayan. Hz. Musa (a.s)’ın Peygamber olan küçük kardeşinin adı. Köken: İbr. Söyleyiş: (ha:run) Cinsiyet: Erkek 1. Parlayan.2. Hz. Musa’nın küçük kardeşinin adı. Bir tutam ot. Özellikle atlarda görülen, bulaşıcı bir çeşit hastalık, sakağı. sıf. (Ar. ḥurūnet “hayvanın inat edip ileri gitmemesi”nden ḥarūn) 1. İlerleyeceği yerde huysuzluk edip geri geri giden (at) [Halk ağzında harın kullanılmaktadır]: Zabta kim kādir idi esb-i harûn-ı feleği / Olmasa kabza-i destinde inân-ı devlet (Sâmi). Ashâb-ı kiram haydi dediler, kalkmadı, harun hayvan gibi inat edip durdu (Cevdet Paşa). 2. mec. İnatçı (kimse).
Ergun: Sert başlı oynak hızlı at / Sulu serpken kar (Ergün)