İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Harbiye isminin anlamı: Savaşla ilgili. Harbiye ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Harbiye İsminin Anlamı Nedir? Harbiye İsminin AnaliziHilmiye: Yumuşak huylu, ince nazik kimse.(Arapça)
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Ümniye: 1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
Bedriye: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
Arziye: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Beriye: Salim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.
Fecriye: Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Sulhiye: Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Ferdaniye: Birlik, teklik, eşsizlik.
Adniye: Cennete gitmeye hak kazanmış, cennetlik bayan.
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Ayniye: Gözle ilgili olan.
Yümniye: Uğurlu, kutlu.
Kaniye: Kanaat eden, fazlasını istemeyen,kanmış,kanaatkar.
Dürriye: İnci gibi parlayan
Safiye: Katıksız, katışıksız saf
Seniye: Yüksek, yüce.
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Veliye: Ermiş kadın.
Uzziye: Allah `ın gücü
İlmiye: Dinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu.
Hamiye: 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Saniye: Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi
Şemsiye: Güneşle ilgili, güneşe özgü, güneşlik.
Kudsiye: Kutsal.
Hamdiye: Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmeyle ilgili.
Lemiye: Parlayan, ışıldayan.
Namiye: 1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
Hare: Cam, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş.
Asiye: İsyan eden
Raziye: Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen
Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
Asliye: 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Nebiye: Haberci, haber veren, elçi.
Ermiye: Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Rahiye: Bal arısı.
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili.
Şehriye: 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Hükmiye: Hükümle ilgili, hükme ait, bir karara dayanan.
Türkiye: Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Ümmiye: Okur yazar olmayan kadın
Nabiye: Haberci, haber veren.
Subhiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. - bk. Suphiye
Methiye: 1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Raciye: 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
Nariye: 1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri.
Taliye: 1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kur’an okuyan.
Refiye: Yüksek, yüce. - bk. Refia
Hediye: Armağan, bahşiş
Feyziye: 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Huriye: 1. Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat. 2. Cennet kızı. 3. Sevgili. 4. Çok güzel kadın. Sözlük Anlamı: Meşin sırt çantası, dağarcık.
Ferdiye: 1. Tek olan, tek şey. 2. Fertle ilgili, bireysel.
Sırriye: Sır saklamasını bilen kimse.
Samiye: Yüksek, yüce.
Kibariye: 1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Nasiye: Unutan, unutmuş olan.
Hulkiye: 1. Yaradılışla ilgili. 2. İyi yaradılışlı, iyi ahlaklı.
Sadiye: Mutlu, uğurlu.
Semiye: Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş.
Remziye: İşaretle, simgeyle ilgili, simgeli, simgesel.
Nafiye: Yok eden, ortadan kaldıran, süren.
Seyfiye: 1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker zümresi.
Atiye: 1. Bağış, bahşiş, ihsan. Hediye. 2. Gelecek, istikbal.
Emriye: Emirle, buyrukla ilgili.
Hıfziye: 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.
Ruhiye: Ruhla ilgili,ruha ait.
Cudiye: Cömert, eli açık.
Maviye: Billur taşı. Mavi renkten olan, mavi renge ait.
Örfiye: Törelerle, âdetlerle ilgili.
Vehbiye: Tanrı bağışı olan.
Rahmiye: Acıyan, merhamet eden.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Şevkiye: Şevkli, neşeli, istekli.
Dahiye: Hârikulâde zekâ ve yetenek sahibi. Büyük iş ve hâdise.
Fethiye: Fethetme, alma ile ilgili olan. Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.
Avniye: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Savniye: Koruma, gözetme ile ilgili.
Edviye: İlaçlar, devâlar. Mezopotamya ve İran mutfağında kullanılan bir baharat karışımıdır.
Behiye: Güzel ve alımlı kadın
Radiye: Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
Harum: yüksek aşağı atmak
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
Harbiye: Savaşla ilgili.
Ünsiye: 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Mehtiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren. - bk. Mehdiye
Mihriye: Güneşle ilgili.
Ulviye: Yüce, yüksek, gökle ilgili
Sevdiye: Türkçe "sevdi" sözüne yanlış olarak Arapça dişillik eki getirilerek elde edilen bir ad.
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Zeyniye: Süslü.
Badiye: 1. Çöl, sahra 2. Kır, ova
Adeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlik, yardımseverlik.
Kafiye: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.
Mariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Harun: Akseden, parlayan. Hz. Musa (a.s)’ın Peygamber olan küçük kardeşinin adı. Köken: İbr. Söyleyiş: (ha:run) Cinsiyet: Erkek 1. Parlayan.2. Hz. Musa’nın küçük kardeşinin adı. Bir tutam ot. Özellikle atlarda görülen, bulaşıcı bir çeşit hastalık, sakağı. sıf. (Ar. ḥurūnet “hayvanın inat edip ileri gitmemesi”nden ḥarūn) 1. İlerleyeceği yerde huysuzluk edip geri geri giden (at) [Halk ağzında harın kullanılmaktadır]: Zabta kim kādir idi esb-i harûn-ı feleği / Olmasa kabza-i destinde inân-ı devlet (Sâmi). Ashâb-ı kiram haydi dediler, kalkmadı, harun hayvan gibi inat edip durdu (Cevdet Paşa). 2. mec. İnatçı (kimse).
Hareph: kış sitem
Harim: , yok tanrıya adanmış
Harrell: Tanrı Dağı
Harhas: güven öfke ısı
Haroun-Al-Rachid: Dik
Haris: Süngü demiri. Soğuk olan şey. Muhafız. Bekçi. Gözcü. Himaye eden. Bekleyen. Son derece hırslı olan.
Harbonah: onun çöküşünü, kılıcını
Harel: Tanrı Dağı
Harput: Güneşli lotus
Haran: dağlık ülke
Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Harb:
Haruz: Dikkat