İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Hanzade isminin anlamı: Hükümdar çocuğu. Hanzade ismi Farsça kökenli bir Kız ismidir.
Hanzade İsminin Anlamı Nedir? Hanzade İsminin AnaliziHani: Mutlu, mutlu, sevinç
Dildade: Gönül vermiş, âşık.
Azade: Başıboş, erkin, serbest.
Scheherazade: Şehir Dweller
Hanzade: Hükümdar çocuğu
Hanım: Soylu kadın, bayan
Hanbeğendi: "Hanın hoşuna gitti anlamında kullanılan bir ad.
Bade: aşk kutsal sevgi, farsca icki demektir
Handan: Gülen, şen
Yade: (Farsça) Hatıra.anı
Hanife: Allah’ın birliğine inanan, iman eden
Hanımkız: Ağırbaşlı kız.
Hanbiken: Hükümdar karısı. - bk. Hanbike
Hansultan: Hükümdar ve sultan.
Nihade: Konulmuş, bırakılmış.
Hansa: Kuğu.
Hanbegüm: Hanın karısı, hükümdar eşi
Üftade: 1. Tutkun, âşık, sevdalı. 2. Düşmüş, düşkün.
Hanzale: Zakkum. Zakkum ağacı. Ebu Cehil karpuzu denilen portakal büyüklüğünde mevyesi çok acı bir nebat. Karga kabağı diye de adlandırılır.
Hanne: Hz. Meryem’in annesinin ismi. (Kaynak Bilinmiyor)
Bengübade: Esrar ve şarap. Fuzuli’ye ait olan mesnevi.
Abade: Şen, bayındır. Sonsuz gelecek zamanlar. İran’da bir şehrin adı. Erkek ismi olan Abad kelimesinden türetilmiştir.
Hanbike: Hükümdar karısı.
Gülzade: 1. Gülden Doğan; Mec. Gülden Meydana Gelmiş; Güzel Kadından Doğan Çocuk. 2. Gün Işığı 3. Gül Oğlu, Gül Evladı.
Hannan: En merhametli, çok merhamet eden, rahmetlerin en güzelini gösteren. Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan Allah’ın isimlerinden birisi.
Hanna: Tanrı'nın Grace
Hanüman: 1. Ev bark, ocak, yuva. 2. Ev halkı, çoluk çocuk.
Hande: 1. Açılış, açılma. 2. Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme
Hanameel: Tanrı'dan gelen lütfu, Tanrı'nın bir armağanıdır
Hankız: Hükümdar kızı.
Erzade: Yiğit oğlu.
Hannibal: Değerli
Hanan: Tanrı'nın sevgili / Hediyelik, Bağışlama, şefkat, hassasiyet
Hanzala: Eshâb-ı kirâmdan Hanzala hazretleri. Uhud şavaşında şehit olmuştur. Hanzala hazretleri henüz yeni evlendiği günün gecesi, Uhud harbi haberini alır almaz boy abdesti alma fırsatını bulmadan Uhuda gitmek üzere hemen sahâbenin arkasından koşmaya başlamış ve eshâbının arasına katılmıştır. Uhud Savaşı´nda şehit olmuştur.
Şehzade: Hükümdar oğlu.
Hananiah: Yahve kefaret
Han: 1. Eski Türklerde kağana bağlı veya kendi başına buyruk, ikinci derecede bir devlet başkanı. 2. Osmanlı Padişahlarının adlarının sonuna getirilen san.
Hanefi: Allah´ın birliğine iman eden.
Hanbek: Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Haniel: Tanrı'nın lütfu
Zade: 1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam.
Hanbey: Hükümdar ve bey.
Şahzade: Şah oğlu, hükümdar çocuğu.
Beyzade: 1. Bey oğlu. 2. Soylu. 3. Nazlı, şımarık yetiştirilmiş.
Hanalp: Yiğit, cesur hükümdar.
Alcibìade: Şiddet eylemi
Hanedan: Peygamber, hükümdar veya devlet büyüğü gibi bir kimseye dayanan soy, büyük aile.
Hananel: Tanrı'nın uzlaştırılması
Hanani: Benim lütuf benim merhamet
Hansoy: Han soyundan gelen kimse.
Hanifi: Doğru, temiz, pak. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. İslamiyetten önce tek Tanrı’ya inanan.
Hanif: 1. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı´ya inanan.
Hankan: Han soyundan gelen kimse.