İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Hansultan isminin anlamı: Hükümdar ve sultan. Hansultan ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Hansultan İsminin Anlamı Nedir? Hansultan İsminin AnaliziHanbike: Hükümdar karısı.
Hanbiken: Hükümdar karısı. - bk. Hanbike
Hanna: Tanrı'nın Grace
Kutan: 1. Saban. 2. Saka kuşu.
Delistan: İsmin anlamı bazı internet sitelerinde “ilkbaharda birdenbire kabarmış bahçe ve gelişmiş, içinde her türden bitki bulunan, karışık bahçe” anlamlarına geldiği iddia edilmektedir ancak bir hiçbir kaynakta bu bilgilere rastlayamadık. Bu yüzden ismin uydurma olabileceğini düşünüyoruz. İsim hakkında bilgi sahibi olanlar bize bilgi verebilir.
Gülistan: Gül bahçesi
Hanbegüm: Hanın karısı, hükümdar eşi
Hanüman: 1. Ev bark, ocak, yuva. 2. Ev halkı, çoluk çocuk.
Özaytan: Sabahın ilk vakitleri gibi aydınlık ve parlak olan.
Aysultan: Ay gibi güzel olan sultan.
Hanameel: Tanrı'dan gelen lütfu, Tanrı'nın bir armağanıdır
Gültan: İnsanı şaşırtan nitelikte güzel olan.
Nurtan: Işıklı, aydınlık tan.
Hannan: En merhametli, çok merhamet eden, rahmetlerin en güzelini gösteren. Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan Allah’ın isimlerinden birisi.
Destan: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
Beritan: 1.Bir Kürt aşiretinin ismi 2. Yaylaya giden kız
Sultan: 1. Padişah, hükümdar.2. Hükümdar ailesinden olan kadınlara verilen ad.3. mecazi olarak Sevilen, beğenilen, baş tacı edilen.
Hansultan: Hükümdar ve sultan.
Hani: Mutlu, mutlu, sevinç
Hanım: Soylu kadın, bayan
Hanife: Allah’ın birliğine inanan, iman eden
Dilsitan: Gönül alan güzel.
Hanımkız: Ağırbaşlı kız.
Handan: Gülen, şen
Hande: 1. Açılış, açılma. 2. Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme
Hansa: Kuğu.
Hanbeğendi: "Hanın hoşuna gitti anlamında kullanılan bir ad.
Hanzade: Hükümdar çocuğu
Hanne: Hz. Meryem’in annesinin ismi. (Kaynak Bilinmiyor)
Hankız: Hükümdar kızı.
Hanzale: Zakkum. Zakkum ağacı. Ebu Cehil karpuzu denilen portakal büyüklüğünde mevyesi çok acı bir nebat. Karga kabağı diye de adlandırılır.
Hankan: Han soyundan gelen kimse.
Yehonatan: Tanrı'dan Hediye
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Aktan: (Türkçe)Parlak, aydınlık sabah.
Örtan: Tan vaktinde doğmuş değerli kişi.
Hanani: Benim lütuf benim merhamet
Mestan: Savruk. Cüret sahibi
Sertan: Gecenin en karanlık olduğu andan itibaren dünyanın o yüzeyine gelen günün ilk ışıkları.
Haktan: Allah’tan gelen, Allah’ın verdiği.
Şahistan: Şah ülkesi.
Aitan: Güçlü.
Hanedan: Peygamber, hükümdar veya devlet büyüğü gibi bir kimseye dayanan soy, büyük aile.
Natan: Tanrı'dan Hediye
Yertan: Şaşılacak kadar güzel olan yer.
Eitan: Güçlü ve kararlı
Aydıntan: Sabahın aydınlığı gibi parlak olan.
Satan: Aksine rakip düşman savcı
Birtan: Sabahın ilk aydınlığı gibi yakışıklı olan.
Berktan: Sabahın parlaklığı.
Ulutan: Yüce, erdemli ve saygın kişi.
Hanbey: Hükümdar ve bey.
Özertan: Gerçekten erdemli olan kimse.
Hanefi: Allah´ın birliğine iman eden.
Hannibal: Değerli
Uraltan: Şehirli, kentli hükümdar.
Tuğaltan: Tuğ takınmış hükümdar.
Hansoy: Han soyundan gelen kimse.
Ertan: Tan gibi ateş renkli er
Hanalp: Yiğit, cesur hükümdar.
Gümüştan: Tan vakti gibi temiz ve saf olan.
Okatan: Ok atan, ok fırlatan.
Yonatan: Tanrı'dan Hediye
Datan: Inanın ister hukuk
İltan: Ülkenin beğenilen insanı.
Dağıstan: Dağlık yer. Türk kökenli halklarının yaşadığı Rusya Federasyonu’na bağlı, kuzey kafkasya bölgesinde bulunan özerk bir cumhuriyetin ismi.
Göktan: Şafak vakti.
Koraltan: Ateşli, canlı, hareketli hükümdar.
Eytan: Sağlam, güçlü
Ülkütan: Ülküsü tan vakti gibi aydın olan.
Koytan: Dağ bucağı.
Hanif: 1. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı´ya inanan.
Şenaltan: Neşeli, sevinçli hükümdar.
Arıtan: Temizleyen, arı duruma getiren.
Gençtan: Sabahın ilk vakti.
Komutan: Bir asker topluluğunun başı, kumandan.
Haniel: Tanrı'nın lütfu
Doğantan: Şafak vakti.
Günkutan: Gününü neşeli ve mutlu geçiren.
Akıntan: Tan yeri ağarırken yapılan akın.
Taştan: Taş gibi güçlü.
Hanzala: Eshâb-ı kirâmdan Hanzala hazretleri. Uhud şavaşında şehit olmuştur. Hanzala hazretleri henüz yeni evlendiği günün gecesi, Uhud harbi haberini alır almaz boy abdesti alma fırsatını bulmadan Uhuda gitmek üzere hemen sahâbenin arkasından koşmaya başlamış ve eshâbının arasına katılmıştır. Uhud Savaşı´nda şehit olmuştur.
Okutan: Eğitici, öğretmen.
Altan: Al + Tan Kırmızı + şafak, güneşin şafaktaki kırmızı rengi? ııı
Hanan: Tanrı'nın sevgili / Hediyelik, Bağışlama, şefkat, hassasiyet
Oğuztan: Güçlü kuvvetli, iyi yürekli kimse.
Alatan: Güneş doğmadan önce ufukta beliren karışık renkler.
Onultan: İyileştiren, düzelten, sağlığına kavuşturan.
Hananel: Tanrı'nın uzlaştırılması
Çeliktan: Güçlü, kuvvetli kimse.
Gülertan: Aydınlık şafak.
Tunçtan: Tunç gibi güçlü kimse.
Çintan: Sabah vakti.
Matan: Yahve hediye
Joktan: küçük iddia anlaşmazlıklar korku
Tanaltan: Şafak gibi aydınlık hükümdar.
Uztan: Yetenekli, becerikli kimse.
Han: 1. Eski Türklerde kağana bağlı veya kendi başına buyruk, ikinci derecede bir devlet başkanı. 2. Osmanlı Padişahlarının adlarının sonuna getirilen san.
Onuktan: Sevgili, aziz kimse.
Hanifi: Doğru, temiz, pak. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. İslamiyetten önce tek Tanrı’ya inanan.
Kaptan: Gemi yönetimiyle görevli en yüksek görevli.
Botan: Dicle Nehri’nin bir koludur. İsmini geçmişteki Botan Beyliği’nden alır Şırnak, Siirt, Mardin’in Doğusu ve Batman Bölgesi’ni kapsayan bölgenin adı. Cizre’nin eski adı olarak da kabul edilir.
Vatan: Yurt.
Köktan: 1. Köklü, yüzeyde kalmayan, derine inen. 2. Soylu.- bk. Kökten
Ortan: Ateş renginde kızıl tan.
Oğultan: Sabahleyin doğan çocuk.
Öztan: Gerçek aydınlık.
Oktan: Ok atan, okçu.
Hananiah: Yahve kefaret
Kortan: Ateşli, canlı, hareketli kimse.
Lotan: yara mür reçinesi altında gizli
Hanbek: Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Artan: 1. Yarar, fayda. 2. Üstünlük, meziyet, nitelik.
Aytan: Ay aydınlığı.
Ufuktan: Ufuk ve tan.
Günaltan: Güneş gibi aydınlık ve ışık saçan hükümdar.