İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Burak isminin anlamı: Hz. Muhammed’in Miraç’ta bindiği efsanevi ata verilen isim. Burak ismi Arapça kökenli bir Erkek ismidir.
Burak İsminin Anlamı Nedir? Burak İsminin AnaliziYaprak: Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları
Ezrak: Saf ve temiz su. Gök renkli, mâvi.
Burma: Burularak yapılmış altın bilezik. Halk ağzında Musluk. Halk ağzında Kuru incir. Halk ağzında Eğrilmek için bükülmüş yün
Berrak: 1. Temiz, duru, saf, bulanık olmayan, nurlu, arınmış. 2. Şimşek, parıltı. 3. Kulağa hoş gelen ses.
Toprak: Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Ülke, memleket. İşlenmiş arazi.
Burla: Gezmek, dolanmak. Üzüm salkımı. Savaşçı, cengaver kadın. Türk efsanelerinde, halk öykülerinde ve masallarında söylencesel kadın cengaver.
Burcu: Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı
Burçak: Tohumları kullanılan bir bitki türü. Baklagillerden, taneleri yem olarak kullanılan bir bitki.
Pıtrak: 1. Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışan bir ot. 2. Ağaç dallarında kuruyup dikenleşen küçük budaklar.
Burçin: Dişi geyik.
Burçe: Küçük takım yıldız
Irak: Uzak, gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan. Klasik Türk müziğinde, aynı adla anılan ve kalın fa diyez notasını andıran perdedeki makamlardan biri. Ortadoğu’da bir ülke, Irak Cumhuriyeti.
Burhan: Delil, kanıt.
Beneberak: yıldırım oğulları
Burhanettin: Dinin kanıtı, ispatı.
Akburak: Hz. Muhammed´in Miraç Gecesi´ndeki temiz biniti.
Ebrak: Çok parlak olan.
Buruk: 1. Tadı kekre olan. 2. Alınmış, kırılmış, gücenmiş. 3. Aksak, topal, eğri basan. 4. Kapalı havuz. 5. Hortum, kasırga.
Azrak: Az bulunur, nadir.
Burç: 1. Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı. 2. Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad. 3. Ökse otu
Burçhan: Yüce, ulu, saygın hükümdar.
Burak: Hz. Muhammed’in Miraç’ta bindiği efsanevi ata verilen isim.
Burkay: 1. Gücenmiş, kırılmış kimse. 2.Ay, hilal.
Sayrak: Öten, cıvıldayan, şakıyan.
Burkan: Volkan, yanardağ.
Dorak: Tepe, en yüksek yer, doruk.
Barak: Tüylü, kıllı çuha, kebe.
Çorak: Verimsiz, bitek olmayan, kıraç toprak.
Mubarak: Neyse ki, Blessed
Buruktekin: Gücenmiş, kırılmış şehzade.
Orak: 1. Ekin biçme zamanı, hasat. 2. Ekin biçme aracı.
Bayrak: Bir ulusun, bir topluluğun veya örgütün simgesi olarak kullanılan, belli bir rengi ve biçimi olan, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş.
Durak: 1. Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer. 2. Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri.
Borak: Yağmurdan sonra toprağın üstünde oluşan tuzlu beyaz katman.
Burukbay: Gücenmiş, kırılmış zengin kimse.
Yaldırak: 1. Işık, parıltı. 2. Kuyruklu yıldız. - bk. Yaltırak
Gürak: Çok beyaz, temiz.