İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Belit isminin anlamı: Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom,Örneğin: bir ev içindeki eşyalardan büyüktür sözü bir belittir. Belit ismi Türkçe kökenli bir Kız ismidir.
Belit İsminin Anlamı Nedir? Belit İsminin AnaliziBelik: 1. Saç örgüsü. 2. İşaret, iz, nişan, 3. Çok, fazla. 4. Tepe, doruk.
Galit: çeşme
Belit: Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom,Örneğin: bir ev içindeki eşyalardan büyüktür sözü bir belittir.
Belin: 1. Korku, ürkü. 2. Şaşkınlık, hayret.
Belçim: Çim yaprağı.
Belma: Yumuşak, sakin, telaşsız (kimse).
Belen: Dağ beli, dağın aşılacak yeri, dağlık yer. Akdeniz bölgesinde İskenderun´da Suriye´nin Kuzeye ulaşan büyük yolun Amanos dağlarım aştığı geçit üzerinde bulunan kasaba. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. Dağlık, sarp yer. Sırt, bayır, yamaç, dağ eteği. Yüksek, dağlık yerlerde görülen düzlük. Issız yer.
Belgin: Açık. belirli, farkedilen
Yelit: Eksiltme ve azaltma anlamına gelmektedir. Kuran’da geçmektedir (Hucurat 14).
Belkıs: Yunanca asıllı olup Arapça’ya geçen tarihi bir isim
Belgi: 1. Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan. 2. Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik.
Belce: Kaşları arası açık olan kadın. İki kaş arası.
Pelit: Çınar, meşe vb. ağaçların meyvesi.
Belemir: Peygamber çiçeği,mavikantaron olarak bilinen çiçek
Belmen: Çok güzel kadın.
Beliz: İşaret, im, iz.
Belem: Üzerinden yol geçen tepe.
Dalit: Su Haler
Halit: Süregelen, sürekli, geç yaşlanan
Beliğ: 1. Düzgün söz söyleyen. 2. Düzgün, güzel söz.
Mevlit: 1. Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğulan zaman. 3. Hz. Muhammet´in doğumunu, yaşamını anlatan manzum yapıt.
Bellisan: Tanınmış, ünlü kimse.
Velit: 1. Yeni doğmuş çocuk. 2. Kul, köle. 3. Erkek çocuk.
Belial: değersiz
Belam: Terbiyesiz, açgözlü, obur.
Belek: 1. Hediye, armağan. 2. Alacalı, karışık renkli. 3. Nişan, iz.
Belshazzar: hazinenin ana
Bellek: 1. Zihnin belleme ve anımsama yeteneği, gücü. 2. Bellenerek öğrenilen şey. 3. İşaret, iz.
Beleda: Tarihte, Atillâ´nın kardeşi. (434-445) yıllarında saltanat süren Hun Hükümdarı. bk. Bileda
Belge: Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika, doküman.