İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Şehriye isminin anlamı: 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.. Şehriye ismi Farsça kökenli bir Kız ismidir.
Şehriye İsminin Anlamı Nedir? Şehriye İsminin AnaliziMariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Saniye: Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Arziye: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Mehdiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren.
Hulkiye: 1. Yaradılışla ilgili. 2. İyi yaradılışlı, iyi ahlaklı.
İrfaniye: İrfanla, bilgi ve kültürle ilgili.
Semiye: Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş.
Mehtiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren. - bk. Mehdiye
Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Şehla: Elâ göz. Koyu mavi göz. Tatlı şaşı. Mc: Çok güzel.
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Kaniye: Kanaat eden, fazlasını istemeyen,kanmış,kanaatkar.
Vasfiye: Nitelikli.
Resmiye: 1. Devlet tarafından veya devlet adına olan. 2. Alayla, törenle olan. 3. Ciddi.
Ulviye: Yüce, yüksek, gökle ilgili
Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili
Raciye: 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
Sulhiye: Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Aliye: Yüce, yüksek
Ruhiye: Ruhla ilgili,ruha ait.
Nasiye: Unutan, unutmuş olan.
Rasiye: Büyük dağ.
Nafiye: Yok eden, ortadan kaldıran, süren.
Şehrazad: 1001 gece masallarında bir masal kahramanı kadın
Nadiye: 1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
Nariye: 1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri.
Ermiye: Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Sabiye: Küçük kız, kız çocuğu.
Bakiye: Artık, artan, kalan, geri kalan. Kalıntı.
Cevriye: 1. Haksızlık. 2. Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem.Eziyet, sıkıntıyla ilgili olan.
Hadiye: Hidayete erdiren, doğru yolu gösteren, kılavuz, rehber. Önde giden. Kuran’da geçmektedir ( Araf 186, Furkan 31)
Emriye: Emirle, buyrukla ilgili.
Savniye: Koruma, gözetme ile ilgili.
Şemsiye: Güneşle ilgili, güneşe özgü, güneşlik.
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Basriye: Görme ile ilgili olan.
Kudsiye: Kutsal.
Nabiye: Haberci, haber veren.
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Merziye: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye
Seniye: Yüksek, yüce.
Hıfziye: 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.
Raziye: Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen
Mihriye: Güneşle ilgili.
Hamdiye: Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmeyle ilgili.
Ruziye: Gündüze ait, gündüzle ilgili.
Fethiye: Fethetme, alma ile ilgili olan. Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Vehbiye: Tanrı bağışı olan.
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Şehrazat: 1001 gece masallarında bir masal kahramanı kadın
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
Marziye: Hoşa giden, beğenilen.
Ganiye: 1. Zengin, varlıklı. 2. Çok hoş. 3. Kadın şarkıcı.
Harbiye: Savaşla ilgili.
Kibariye: 1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Sadriye: 1. Göğüsle ilgili, göğse ait. 2. Çocuğun anasıyla olan bağı.
Ünsiye: 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Şadiye: Sevinç, neşe, mutluluk
Şevkiye: Şevkli, neşeli, istekli.
Hamiye: 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Cudiye: Cömert, eli açık.
Ferdaniye: Birlik, teklik, eşsizlik.
Asiye: İsyan eden
Hükmiye: Hükümle ilgili, hükme ait, bir karara dayanan.
Sudiye: Yararlı, faydalı, kazançlı.
Düriye: İnci gibi parlayan, parlak.
Şaziye: Özellikleri kimseye benzemeyen
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Zatiye: Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
Zekiye: Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
Şehriyâr: Padişah, hükümdar.
Asliye: 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Sırriye: Sır saklamasını bilen kimse.
Sulbiye: Birinin soyundan gelme.
Kutbiye: Kutupla ilgili, kutba ilişkin.
Keşfiye: 1. Keşifle ilgili. 2. Keşfeden.
Ayniye: Gözle ilgili olan.
Şehrinaz: Türk müziğinin en eski makamlarından biri.
Suphiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Adniye: Cennete gitmeye hak kazanmış, cennetlik bayan.
Dahiye: Hârikulâde zekâ ve yetenek sahibi. Büyük iş ve hâdise.
Şükriye: Görülen iyiliğe karşı şükretmek , hoşnut olmak
Edviye: İlaçlar, devâlar. Mezopotamya ve İran mutfağında kullanılan bir baharat karışımıdır.
Şehriban: Şehrin büyüğü, ileri geleni.
Vechiye: Yüze ait, yüzle ilgili.
Methiye: 1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Bedriye: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Kafiye: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.
Rahmiye: Acıyan, merhamet eden.
Maviye: Billur taşı. Mavi renkten olan, mavi renge ait.
Terbiye: Eğitim, Görgü
Yümniye: Uğurlu, kutlu.
Samiye: Yüksek, yüce.
Hilmiye: Yumuşak huylu, ince nazik kimse.(Arapça)
Avniye: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Şehim: Akıllı ve kurnaz yiğit.
Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Şehamet: 1. Mutluluk. 2. Basiret, geleceği görme.
Şehsüvar: bk. Şahsüvar
Şehzat: Saygıdeğer kimse. - bk. Şahzat
Şehlevent: Leventlerin şahı, boylu boslu, canlı, yakışıklı erkek.
Şehadet: 1. Tanıklık, şahitlik. 2. Bir şeyin doğruluğuna inanma. 3. Yüce bir ülkü uğrunda ölme, şehitlik. 4. İşaret, iz.
Şehinşah: Şahların şahı, en büyük hükümdar.
Şehmuz: Hükümdar soyundan gelen.
Şehadettin: 1. Dinin tanıklığı. 2. Dinin belirtisi, işareti.
Şehâlem: Evrenin hükümdarı.
Şeh: Hükümdar. - bk. Şah
Şehzade: Hükümdar oğlu.