İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Sariye isminin anlamı: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A). Sariye ismi Arapça kökenli bir Erkek ismidir.
Sariye İsminin Anlamı Nedir? Sariye İsminin AnaliziZatiye: Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
Asliye: 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Mehdiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren.
Fenniye: Fene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
Sarah: Prenses, Princes
Sarıkız: Sarışın kız.
Türkiye: Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Zeyniye: Süslü.
Ümmiye: Okur yazar olmayan kadın
Beriye: Salim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.
Sadriye: 1. Göğüsle ilgili, göğse ait. 2. Çocuğun anasıyla olan bağı.
Mariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Remziye: İşaretle, simgeyle ilgili, simgeli, simgesel.
Sudiye: Yararlı, faydalı, kazançlı.
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Şehriye: 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
Hamdiye: Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmeyle ilgili.
Uzziye: Allah `ın gücü
Zühtiye: Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Refiye: Yüksek, yüce. - bk. Refia
Dürriye: İnci gibi parlayan
Hamiye: 1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Saniye: Dakikanın 60’ta biri süresinde zaman birimi
Asiye: İsyan eden
Nadiye: 1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
Keşfiye: 1. Keşifle ilgili. 2. Keşfeden.
Kibariye: 1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Maviye: Billur taşı. Mavi renkten olan, mavi renge ait.
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Sariah: s
Bakiye: Artık, artan, kalan, geri kalan. Kalıntı.
Terbiye: Eğitim, Görgü
Rukiye: Büyüleyici, sihirleyici, efsun. Peygamberimiz’in kızlarından birinin adıdır.
Düriye: İnci gibi parlayan, parlak.
Fevziye: Kurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan.
Hilmiye: Yumuşak huylu, ince nazik kimse.(Arapça)
Safiye: Katıksız, katışıksız saf
Sarahi: Princes
Nabiye: Haberci, haber veren.
Sarai: Benim prenses
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Saranda: Yardımcı mensity
Hadiye: Hidayete erdiren, doğru yolu gösteren, kılavuz, rehber. Önde giden. Kuran’da geçmektedir ( Araf 186, Furkan 31)
Fethiye: Fethetme, alma ile ilgili olan. Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.
Kafiye: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.
Mehtiye: Doğru yolu bulan, hidayete eren. - bk. Mehdiye
Taliye: 1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kur’an okuyan.
Sulhiye: Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Ruziye: Gündüze ait, gündüzle ilgili.
Sabriye: Sabırlı, sabırla ilgili
Sarıgül: Sarı renkli gül.
Bedriye: Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
Nasiye: Unutan, unutmuş olan.
Sare: Saf,temiz,kalabalık,topluluk anlamları da var(Osmanlıca). 1. Sıçrayan, atlayan. 2. İhtiyaç. 3. Susuzluk. 4. Hz. İbrahim´in eşinin adı.
Dahiye: Hârikulâde zekâ ve yetenek sahibi. Büyük iş ve hâdise.
Sarina: s
Kudsiye: Kutsal.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Feyziye: 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Arziye: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Ümniye: 1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
Sari:
Ermiye: Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Raziye: Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen
Vehbiye: Tanrı bağışı olan.
Aliye: Yüce, yüksek
Şemsiye: Güneşle ilgili, güneşe özgü, güneşlik.
Ünsiye: 1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Muradiye: İstekli, dileği olan, arzulu kadın. Amacı olan kadın.
Zülfiye: Sevgilinin zülfü, saçı. - bk. Zülfüye
Atiye: 1. Bağış, bahşiş, ihsan. Hediye. 2. Gelecek, istikbal.
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Ganiye: 1. Zengin, varlıklı. 2. Çok hoş. 3. Kadın şarkıcı.
Sara: Halis, katkısız, temiz.
Yümniye: Uğurlu, kutlu.
Tahliye: Boşaltmak. Boş bırakmak. Serbest bırakmak. Tathir etmek. Temizlemek.
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili.
Ayniye: Gözle ilgili olan.
Rahmiye: Acıyan, merhamet eden.
Nebiye: Haberci, haber veren, elçi.
Örfiye: Törelerle, âdetlerle ilgili.
Radiye: Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
Sarmaşık: Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan tırmanıcı bir bitki.
Marziye: Hoşa giden, beğenilen.
Şaziye: Özellikleri kimseye benzemeyen
Kutbiye: Kutupla ilgili, kutba ilişkin.
Ruhiye: Ruhla ilgili,ruha ait.
Cudiye: Cömert, eli açık.
Adeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlik, yardımseverlik.
Sabiye: Küçük kız, kız çocuğu.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Suphiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Mihriye: Güneşle ilgili.
Merziye: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye
Nariye: 1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri.
Sulbiye: Birinin soyundan gelme.
Kaniye: Kanaat eden, fazlasını istemeyen,kanmış,kanaatkar.
Vasfiye: Nitelikli.
Saruhan: Eski bir Türk beyi
Sargan: 1. Çorak yerlerde biten bir ot. 2. Bir tür balık.
Sarıçam: Bir çam çeşidi.
Sarsour: böcek
Sartık: Azat olunmuş, salıverilmiş, özgür.
Saran: 1. Kuşatan, çeviren. 2. Hasis, cimri.
Sarıbay: Sarışın kimse.
Sarvan: Deve süren, deveci.
Sargınal: "Yürekten, candan al" anlamında kullanılan bir ad.
Sarpkın: Güçlü, kuvvetli kimse.
Sarid: Bir prensin eliyle, kalan
Sarıalp: Sarışın yiğit.
Sardis: Sevinç prens
Sarbek: Sarışın bey.
Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Sarhan: Bey, Lord
Sarıkaya: Güçlü, kuvvetli sarışın kimse.
Sarphan: Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Sar: Sevindiren, sevinç veren.
Sarpkoç: Güçlü, kuvvetli kimse.
Sargis: Doğanın gücü
Sarpedon: Truva Savaşı sırasında Patroclus tarafından öldürülen
Sarpkan: Sert, güçlü soydan gelen.
Sarıtaş: Güçlü, kuvvetli sarışın kimse.
Saro: Güçlü, kuvvetli
Sarıer: Sarışın kimse.
Sarp: Dik,geçilmesi ve çıkılması zor, Çetin, sert, şiddetli
Sart: Ticaretle uğraşan, tüccar.
Sarıca: 1. Sarıyı andıran, sarıya yakın. 2. Yaban arısı.
Saraç: Koşum ve eyer takımları yapan, satan, işleyen veya süsleyen kimse.
Sarim: Keskin, kesici.
Sarper: Sert, güçlü erkek.
Sarıhan: Sarışın hükümdar.
Sarıcabay: Sarışın kimse.
Sarkan: Kovan.
Sargut: İhsan, bağış, ödül.
Saral: "Çevresini kuşat" anlamında kullanılan bir söz.
Saru: Sarışın.
Saruca: 1. Sarıyı andıran, sarıya yakın. 2. Yaban arısı. - bk. Sarıca