İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Merziye isminin anlamı: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye. Merziye ismi Arapça kökenli bir Kız ismidir.
Merziye İsminin Anlamı Nedir? Merziye İsminin AnaliziSudiye: Yararlı, faydalı, kazançlı.
Düriye: İnci gibi parlayan, parlak.
Merzuka: 1. Mutlu. 2. Rızkı verilmiş.
Nebiye: Haberci, haber veren, elçi.
Ümmiye: Okur yazar olmayan kadın
Örfiye: Törelerle, âdetlerle ilgili.
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Maviye: Billur taşı. Mavi renkten olan, mavi renge ait.
Merze: Mercan
Şadiye: Sevinç, neşe, mutluluk
Fehmiye: Anlayış, kavrayışla ilgili olan.
Kafiye: Tâbi olan şey. Her şeyin son tarafı. Şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliği, uyak. Halk edebiyatında ayak.
Lemiye: Parlayan, ışıldayan.
Ruhiye: Ruhla ilgili,ruha ait.
Nevriye: Işıklı, parlak.
İlmiye: Dinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu.
Kibariye: 1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Zeyniye: Süslü.
Meronothite: Benim sevinç şarkı taşıyan hat
Avniye: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.
Ganiye: 1. Zengin, varlıklı. 2. Çok hoş. 3. Kadın şarkıcı.
Merve: Mekke’de hacıların yedi kez gidip geldikleri kutsal dağın adı.
Meram: İstek, niyet, amaç.
Türkiye: Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Kaniye: Kanaat eden, fazlasını istemeyen,kanmış,kanaatkar.
Mergube: Sevilen, beğenilen, aranılan.
Ruziye: Gündüze ait, gündüzle ilgili.
Nakiye: 1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
Semiye: Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş.
Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Adeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlik, yardımseverlik.
Gülşadiye: Mutlu, seviçli güzel.
Berkiye: Şimşek gibi, parlak.
Sadriye: 1. Göğüsle ilgili, göğse ait. 2. Çocuğun anasıyla olan bağı.
Methiye: 1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Hulkiye: 1. Yaradılışla ilgili. 2. İyi yaradılışlı, iyi ahlaklı.
Dahiye: Hârikulâde zekâ ve yetenek sahibi. Büyük iş ve hâdise.
Huriye: 1. Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat. 2. Cennet kızı. 3. Sevgili. 4. Çok güzel kadın. Sözlük Anlamı: Meşin sırt çantası, dağarcık.
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Sırriye: Sır saklamasını bilen kimse.
Sabiye: Küçük kız, kız çocuğu.
Fecriye: Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Terbiye: Eğitim, Görgü
Feyziye: 1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Raziye: Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen
Badiye: 1. Çöl, sahra 2. Kır, ova
Rasiye: Büyük dağ.
Ferdaniye: Birlik, teklik, eşsizlik.
Keşfiye: 1. Keşifle ilgili. 2. Keşfeden.
Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
Radiye: Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
Marziye: Hoşa giden, beğenilen.
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Nadiye: 1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
Safiye: Katıksız, katışıksız saf
Uzziye: Allah `ın gücü
Harbiye: Savaşla ilgili.
Veliye: Ermiş kadın.
Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
Atiye: 1. Bağış, bahşiş, ihsan. Hediye. 2. Gelecek, istikbal.
Hamdiye: Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmeyle ilgili.
Suphiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Şafiye: İyileştiren, iyi eden, şifa veren.
Hıfziye: 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.
Mersa: Liman.
Seniye: Yüksek, yüce.
Zihniye: Zihinle, akılla ilgili.
Raciye: 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
Mariye: Şen’un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim’in annesi.
Takiye: Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Savniye: Koruma, gözetme ile ilgili.
Aliye: Yüce, yüksek
Merziye: Hoşa giden, beğenilen. - bk. Marziye
Sevdiye: Türkçe "sevdi" sözüne yanlış olarak Arapça dişillik eki getirilerek elde edilen bir ad.
Hadiye: Hidayete erdiren, doğru yolu gösteren, kılavuz, rehber. Önde giden. Kuran’da geçmektedir ( Araf 186, Furkan 31)
Samiye: Yüksek, yüce.
Lamiye: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Arziye: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Cevriye: 1. Haksızlık. 2. Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem.Eziyet, sıkıntıyla ilgili olan.
Ulviye: Yüce, yüksek, gökle ilgili
Merza: Bazı internet sitelerinde “Meleklerin Kraliçesi” olarak geçmektedir ancak hiçbir kaynakta bu bilgiyi doğrulatamadık. Bu yüzden ismin uydurma olduğunu düşünüyoruz. Bilgi sahibi olanların bize bilgi vermesi rica olunur.
Hilmiye: Yumuşak huylu, ince nazik kimse.(Arapça)
Meres: defluxion imposthume
Zühtiye: Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Tahliye: Boşaltmak. Boş bırakmak. Serbest bırakmak. Tathir etmek. Temizlemek.
Basriye: Görme ile ilgili olan.
Nabiye: Haberci, haber veren.
Sabriye: Sabırlı, sabırla ilgili
Ermiye: Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Subhiye: Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. - bk. Suphiye
Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Şevkiye: Şevkli, neşeli, istekli.
Zatiye: Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
Zülfiye: Sevgilinin zülfü, saçı. - bk. Zülfüye
Meran: Yasemin
Behiye: Güzel ve alımlı kadın
Rahiye: Bal arısı.
Asliye: 1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Merzuk: 1. Mutlu. 2. Rızkı verilmiş.
Mertkan: Mert soydan gelen kimse.
Mernuş: Eshab-ı Kehf´den - 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar.Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Mernuş, bu 7 kişiden biridir.
Merter: Sözünün eri kimse.
Mergen: Usta nişancı.
Merodach-Baladan: yargısız acı pişmanlık
Mersin: 1. Yaprakları yaz kış yeşil kalan, beyaz çiçekli bir ağaç. 2. Akdeniz bölgesinde bir şehir.
Merih: Güneş sistemimizdeki 5. gezegen. Dokuz gezegenden biri (Mars)
Mertkal: "Her zaman sözünün eri ol" anlamında kullanılan bir ad.
Mergup: Sevilen, beğenilen, aranılan.
Mert: Sözünün eri, sözünde duran
Meribbaal: Baal, isyan direnir o
Mervan: Emevilerin Mervan kolunun adı.
Meriç: Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir
Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)
Mertol: "Sözünün eri ol, verdiğin sözü tut" anlamında kullanılan bir ad.
Merab: o kavgalar veya anlaşmazlıklar
Meron: Askeri
Merttürk: Sözünün eri Türk.
Merari: kışkırtmak için acı
Merdan: Erkekler, yiğitler, mertler.
Merdi: (Farsça kökenli )1. Mertlik, erlik. 2. Cesaret, yüreklilik.3. İnsanlık.
Merd: Adam. Kişi. İnsan. Erkek. Sözünün eri. Özü sözü doğru olan.
Mertkol: Özü, sözü doğru, güvenilir kimse.
Mertel: Özü sözü doğru kimse.
Mered: asi karar
Meremoth: ölüm mür acı