İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Karasüyek isminin anlamı: Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı. Karasüyek ismi Türkçe kökenli bir Erkek ismidir.
Karasüyek İsminin Anlamı Nedir? Karasüyek İsminin AnaliziKareena: saf, masum, f arkadaşım
Karissa: Okşamak
Karmelita: Rab `ın bağ
Kardan: Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Karima: Noble, cömert
Karmen: Kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı saydam boya ve bu boyanın rengi.
Karakız: Esmer kız.
Karaca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.
Karyan: karanlık bir
Karsu: Kar suyu, baharda dağların zirvesinden eriyerek akan su.
Karis: Grace;
Karisa: çok sevgili
Karnaim: boynuzları
Karadut: Siyah renkli dut.
Karyağdı: Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Karine: övme
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Karanfil: Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Karessa: çok sevgili
Karye: Köy. Kasabadan küçük olan yerleşim yeri. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir (Örn: Bakara 58, 259).
Tiyek: filiz
Karmit: Rab `ın bağ
Kariina: bulundu
Karlyn: Freeman, adam, Ahbap
Karapars: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karhan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.- bk. Karahan
Karabulut: Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu.
Karadeniz: Türkiye´nin kuzeyindeki büyük deniz.
Karabet: Yakınlık, hısımlık, akrabalık.
Karin: Yakın. Yakınında olan. Yakın dost. Nail olan. Hısım komşu. Kuran’da geçmektedir. (Kaf 23-27). Japonca anime ve manga serisi Naruto’da kurgusal bir karakterdir.
Karaer: Kara yağız, esmer yiğit.
Kardeş: 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost.
Karasüyek: Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı.
Karık: 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Karacan: Esmer kimse.
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Karakaş: Gür ve kara kaşları olan kimse.
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş
Karanbay: Kahraman, yürekli kimse.
Karaörs: Kuvveti, güçlü kimse.
Karamürsel: 1. Marmara Denizi kıyılarında işleyen küçük teknelere verilen ad. 2. Marmara bölgesinde Kocaeli’nin ilçe merkezi.
Karakurt: Deneyimli esmer kimse.
Kargın: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan.
Karpos: Kâr
Karsten: İsa şöyle bir
Karaboğa: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karakoyun: Uysal, ılımlı esmer kimse.
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamı.
Karacakurt: Yaşlı ve deneyimli esmer kimse.
Kareem: Cömert
Karabatak: 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan.
Süyek: Kemik.
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Karamık: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. - bk. Karamuk
Karim: cömert
Karluk: Türk boylarından biri.
Karabuğra: Deve gibi boylu boslu olan kimse.
Karayağız: Koyu esmer kimse.
Karaçar: Kötü ruhlar.
Karakuş: Kartal cinsindan kuşlara verilen genel ad.
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Karacı: 1. Gönül alan. 2. Gözetleyici.
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Karakalpak: Orta Asya´da yaşayan bir Türk boyu.
Karaçelik: Kuvvetli, güçlü esmer kimse.
Karadoğan: Esmer olarak dünyaya gelen.
Karahan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.
Karcan: Esmer kimse. bk. Karacan
Karabay: Esmer, yağız kimse.
Kargınalp: Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit.
Karabükey: Güçlü güreşçi.
Karaman: 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel.
Karasu: Ağır akan su.
Karacabey: 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı.
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Karasungur: Soğukkanlı, sakin esmer kimse.
Karasal: Kara ile ilgili.
Karamut: Kara baht, kötü şans.
Kargı: 1. Eskiden silah olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz.
Karabey: Esmer, yağız bey.
Karapet: Güneş ışıklarının efendisi, güneş
Kartay: Yaşlı, pir.
Karakoç: Delikanlı, yiğit esmer kimse.
Karademir: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karatün: Karanlık gece.
Karabuğday: Tohumları için yetiştirilen bir yıllık bitki.
Karabaş: 1. Hiç evlenmemiş erkek, bekâr. 2. Evlenmeyen rahip. 3. Kışa dayanıklı sert buğday.
Karadağ: Bulutlarla kaplı dağ.
Karayel: Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel.
Karaalp: Esmer, kara yağız yiğit.
Karan: 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık.
Karakan: Bir tür dağ ağacı.
Karmel: Bağ
Karataş: Siyah taş, hacerülesvet.
Karabudun: Esmer milletten olan.
Karaoğlan: Esmer renkli çocok.
Karabörü: İşini iyi bilen esmer kimse.
Karaduman: Siyah duman.
Karaşın: Esmer.
Karındaş: Kardeş.
Karlu: Karlı.
Kartekin: Kar gibi saf, temiz kimse.
Kara: 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.
Karanalp: Kara yağız, kahraman yiğit.
Karakoca: 1. Saçı sakalı ağarmayan yaşlı adam. 2. Büyümeden yaşlanan kavruk ağaç.
Karakaya: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karamuk: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı.
Karlık: Kar kuyusu.
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Karatekin: Esmer kimse.