İsminize en uygun ismi bulmak ister misiniz?
Karagöz isminin anlamı: 1. Kara gözlü kimse. 2. Şakacı, hoşsohbet kimse. 3. Halk tiyatrosunda Hacivat´ın muhatabı, oyun arkadaşı. Karagöz ismi Türkçe kökenli bir Uniseks ismidir.
Karagöz İsminin Anlamı Nedir? Karagöz İsminin AnaliziKaraca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.
Karisa: çok sevgili
Karlyn: Freeman, adam, Ahbap
Karissa: Okşamak
Karis: Grace;
Karakız: Esmer kız.
Karnaim: boynuzları
Karsu: Kar suyu, baharda dağların zirvesinden eriyerek akan su.
Karmen: Kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı saydam boya ve bu boyanın rengi.
Karmelita: Rab `ın bağ
Karyağdı: Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Karine: övme
Karmit: Rab `ın bağ
Kareena: saf, masum, f arkadaşım
Karessa: çok sevgili
Karanfil: Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Karadut: Siyah renkli dut.
Karyan: karanlık bir
Kariina: bulundu
Kardan: Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Karima: Noble, cömert
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Karye: Köy. Kasabadan küçük olan yerleşim yeri. Kuran’da bir çok ayette geçmektedir (Örn: Bakara 58, 259).
Karakoyun: Uysal, ılımlı esmer kimse.
Karakuş: Kartal cinsindan kuşlara verilen genel ad.
Karaer: Kara yağız, esmer yiğit.
Karacı: 1. Gönül alan. 2. Gözetleyici.
Karin: Yakın. Yakınında olan. Yakın dost. Nail olan. Hısım komşu. Kuran’da geçmektedir. (Kaf 23-27). Japonca anime ve manga serisi Naruto’da kurgusal bir karakterdir.
Karadağ: Bulutlarla kaplı dağ.
Karabuğra: Deve gibi boylu boslu olan kimse.
Karakaya: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karık: 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış.
Karayağız: Koyu esmer kimse.
Karanbay: Kahraman, yürekli kimse.
Karataş: Siyah taş, hacerülesvet.
Kara: 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer.
Karaçelik: Kuvvetli, güçlü esmer kimse.
Karacan: Esmer kimse.
Karabet: Yakınlık, hısımlık, akrabalık.
Karacakurt: Yaşlı ve deneyimli esmer kimse.
Kocagöz: Gözleri büyük kimse.
Karındaş: Kardeş.
Karabaş: 1. Hiç evlenmemiş erkek, bekâr. 2. Evlenmeyen rahip. 3. Kışa dayanıklı sert buğday.
Karakoç: Delikanlı, yiğit esmer kimse.
Karaçar: Kötü ruhlar.
Karlu: Karlı.
Karpos: Kâr
Karakan: Bir tür dağ ağacı.
Karim: cömert
Karanalp: Kara yağız, kahraman yiğit.
Karatün: Karanlık gece.
Karabatak: 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan.
Karaduman: Siyah duman.
Tepegöz: 1. Gözleri yukarı doğru kalkmış kimse. 2. Sağa sola çarpan sakar kimse. 3. Yaramaz çocuk. 4. Herkese çatan, kavgacı.
Karabay: Esmer, yağız kimse.
Kardeş: 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost.
Karamürsel: 1. Marmara Denizi kıyılarında işleyen küçük teknelere verilen ad. 2. Marmara bölgesinde Kocaeli’nin ilçe merkezi.
Karaman: 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel.
Karatan: Şafak sökmeden önceki alaca karanlık.
Karapet: Güneş ışıklarının efendisi, güneş
Karabey: Esmer, yağız bey.
Karamut: Kara baht, kötü şans.
Karakaş: Gür ve kara kaşları olan kimse.
Karsten: İsa şöyle bir
Karabörü: İşini iyi bilen esmer kimse.
Karabuğday: Tohumları için yetiştirilen bir yıllık bitki.
Karasu: Ağır akan su.
Karayel: Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel.
Karamık: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. - bk. Karamuk
Karan: 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık.
Karapars: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karakurt: Deneyimli esmer kimse.
Kartekin: Kar gibi saf, temiz kimse.
Karun: Çok zengin kimse. Kur’an’da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi. Kuran’da Ankebut 24, Mu’min 39, Kasas 76 ve 79. ayetlerde geçer.
Karabulut: Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu.
Karakoca: 1. Saçı sakalı ağarmayan yaşlı adam. 2. Büyümeden yaşlanan kavruk ağaç.
Karaçay: Bir Türk kavminin adı.
Karmel: Bağ
Karadeniz: Türkiye´nin kuzeyindeki büyük deniz.
Karatay: Anadolu Selçuklu devlet adamı.
Karaoğlan: Esmer renkli çocok.
Karamuk: Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı.
Karasüyek: Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı.
Karaörs: Kuvveti, güçlü kimse.
Karacabey: 1. Esmer bey. 2. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı.
Karlukhan: Karluk boyunun hanı.
Karcan: Esmer kimse. bk. Karacan
Karluk: Türk boylarından biri.
Karatekin: Esmer kimse.
Kartay: Yaşlı, pir.
Karadoğan: Esmer olarak dünyaya gelen.
Tokgöz: Açgözlü olmayan.
Karahan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.
Karademir: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Karaboğa: Güçlü, kuvvetli esmer kimse.
Kargı: 1. Eskiden silah olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz.
Kargınalp: Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit.
Kareem: Cömert
Karasungur: Soğukkanlı, sakin esmer kimse.
Karabükey: Güçlü güreşçi.
Karlık: Kar kuyusu.
Karasal: Kara ile ilgili.
Karaşın: Esmer.
Karakalpak: Orta Asya´da yaşayan bir Türk boyu.
Karhan: Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san.- bk. Karahan
Karaalp: Esmer, kara yağız yiğit.
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş
Karabudun: Esmer milletten olan.
Kardelen: Karda yaşayabilen çiçek
Karakucak: 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi.
Kargın: 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan.